Rusya’nın Ukrayna işgali dün resmen başladı. Son olarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Joe Biden’ın art arda gelen açıklamaları dünya gündemine oturdu. TASS haber ajansının haberine göre, Rus Ordusu Kiev’in yakınındaki havaalanını kontrol altına alırken, kentte sirenler çalmaya başladı. Ukrayna’nın Çernigov şehrindeki Ukrayna istihbarat binası bombalanırken, bina saldırı sonrası alev aldı.
Bölgedeki savaş devam ederken, yaşananlara ilişkin bir açıklama da Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi’nden geldi. Patrikhane, “Yıllardır Rusya ve Ukrayna’nın arasını açmak için çabalayan güçlerin savaşın çıkmasıyla beraber köşeye çekilmesi bölgede bulunan insanların kaderlerine terk edildiğinin göstergesidir” dedi.
“BÖLGEDE BULUNAN İNSANLAR KADERLERİNE TERK EDİLDİ”
Patrikhane’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Son günlerde yaşanan olaylar şüphesiz ki sadece taraflar için değil aynı zamanda dünya siyasetinin seyri için de bir hayli zor ve endişe vercidir. Yıllardır Rusya ve Ukrayna’nın arasını açmak için çabalayan güçlerin savaşın çıkmasıyla beraber köşeye çekilmesi bölgede bulunan insanların kaderlerine terk edildiğinin göstergesidir.
Ülkemizi de doğrudan ilgilendiren bu konu hakkında günlerdir birçok farklı görüş doğrultusunda bir taraf tutma yarışının hakim olmasını üzüntüyle karşılamaktayız. İki ülkeyle de birçok alanda verimli ilişkileri olan ülkemiz ne yazık ki bu yarışta çok acele etmektedir. Keza Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilime Türkiye’yi de katacak şekilde yıllardır oyunu kurmaya çalışan taraflar bu planlarını daha da hızlandırmışken alınacak kararların her ülkenin vatandaşına mutlak fayda getirmelidir.
MONTRÖ VE LOZAN GÖNDERMESİ
Kırım’ın ilhakından beri yükselen tansiyon ve kültürel olarak ortak geçmişe sahip bu iki ülke arasında en önemli olaylardan bir tanesi de şüphesiz ki ABD’nin liderliğinde Fener Rum Kilisesi’nin Ukrayna Patrikhanesi’nin bağımsızlığını tanıması ve böylelikle Türkiye’yi de oyunculardan biri haline getirmesidir.
Ne yazık ki geç de olsa kıymeti anlaşılan Montrö’ye kıyasla Lozan’ın önemi hala siyasetçiler ve halkımız tarafından anlaşılmamakta ya da göz ardı edilmektedir. İki ülke arasında olan bu denli önemli bir gerilime, yetkisi dahi olmadan, Türkiye’ye bağlı bir kilisenin taraf edilmesi ülkemizi şu an çıkan çatışmaya çekmeye çalışanların eliyle yapılmıştır.
“ASLOLAN TÜRKİYE’NİN ÇIKARLARIDIR”
Siyasetçilerimiz acele kararlar ile iki taraf arasından seçim yapmak için yarışıp mantık dışı argümanlarla adımlar atmaya çalışırken kimse Türk milletinin içine sürüklenmeye çalıştığı duruma dur dememektedir. Aslolan Türkiye ve Türk milletinin çıkarlarıdır.
Bu aceleci adımlar bizi ya Batı’yla ya da Rusya ve müteffikleriyle karşı karşıya getirecektir. II. Dünya Savaşı’nı kayıpsız atlatmamıza vesile olan planların uygulanması elzemdir. Siyasetçiler her şeyden önce Türk milletinin çıkarını gözetmeli ve Atatürk’ün barışçıl düşüncelerini gözden geçirmelidir.
“YURTTA SULH CİHANDA SULH”
Unutulmamalıdır ki ülkemiz güvenliğini ancak ve ancak “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözlerine bağlı kaldığı müddetçe sağlamıştır. Bunun dışına çıkmak için atılan her adım milli güvenlik sorunu doğurur ve lakin doğurmuştur da.
Yöneticilerin şahsi menfaatleri yüzünden halkların acı çekmesine müsaade etmeyin. Rusya ve Ukrayna tek bir kurşun daha atmadan çözümü diplomatik yollarda aramalı ve onları birbirlerine düşürmek için çabalayan ülkelere ders vermelidir.
Tanrı bölgedeki tüm insanların yardımcısı olsun. Dualarımız tüm insanlık için.