BAKANLIKTAN BİR TASLAK SKANDALI DAHA! HADMEK YÖNETMELİĞİ DEĞİŞİYOR!

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan değişikliklere Sivil Toplum Kuruluşlarının tepkileri dinmemişken ve hayvan hakkı ihlalleri son sürat devam ederken yasa değişikliği sonrası peşi sıra yaşanan gelişmelerin de yankısı sürmeye devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda yasanın bakanlık tarafından hazırlığı devam eden uygulama yönetmeliğine yönelik taslak metnine ulaşan ve yayımlayan Hayvanları Koruma Kurtarma ve Yaşatma Derneği (HAYKURDER) taslak metinde evdeki hayvanlara sayı sınırlaması içeren açık hüküm bulunduğunu ortaya çıkarmış, bakanlık tarafından ise bu taslak yönetmelik metni yalanlanmamıştı. Henüz bu tartışma sürerken HAYKURDER bu kez de bakanlığın hazırladığı bir başka yönetmeliğin taslağını kamuoyu ile paylaştı. Hayvan Deneyleri Etik Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelikte değişiklik için bakanlıkta kamuoyundan ve STK’lardan gizli bir çalışma yürütüldüğünü duyuran HAYKURDER, hazırlanan yönetmelik taslağının kan dondurucu detaylarını ortaya koydu!

 

Paçalı “Bu taslak hukuk tanımazlığın ve yoldan çıkmışlığın kanıtıdır!”

HAYKURDER Başkanı Erman Paçalı yönetmelik değişikliğine dair hazırlıkları ve taslak metni sert bir dille eleştirdi. Hayvan Deneyleri Merkezi Etik Kurulunda yapısal değişikliğe gidilmek istendiğine dikkat çeken Paçalı “Bu kurul mevcut yönetmeliğe göre 21 üyeden oluşuyor. Kurulda Hayvanları Koruma alanında faaliyet gösteren bir STK’nın bulunması gerekiyor. Bakanlık hayvanları koruma alanında faaliyet gösteren STK olarak bu kurula yıllardır tüm itirazlara rağmen Laboratuvar Hayvanları Bilimi Derneğini atıyor. Bu dernek deneylere hayvan yetiştirenlerden oluşan bir dernek. Hayvan hakları yada hayvanların korunmasına yönelik bir faaliyeti de amacı da yok. Ama bakanlık HADMEK’in kuruluşundan bu yana bu derneği HADMEK’e hayvan hakları kontenjanından görevlendiriyor. Bu durum yargıya taşındı. Yıllar süren mücadele sonunda mahkeme 2020 Haziran ayında üye seçiminin iptaline hükmetti. Bakanlık bu kararı istinafa taşıdı. Ankara Bölge İdare Mahkemesi bakanlığın itirazını yerinde bulmadı ve üye seçiminin iptali yönündeki kararı oybirliği ile onadı. Böylece karar kesinleşti. Karara uyması gereken bakanlık ise mahkeme kararını uygulamamak için hukuka uygun davranmak yerine, durumu hukuka uydurma yoluna gitmeye karar verdi ve yönetmeliği değiştirmek için kolları sıvadı. Ve ne yazık ki hazırlanan taslak durumu facia olarak niteleyebileceğimiz bir rezalete, vahşetin eşiğine getiriyor. Bu nasıl bir bakanlık? Bu nasıl hukuk devleti? Bu nasıl hayvan korumak? Etik bunun neresinde?” dedi.

 

Taslak “etik kurulu” hayvan deneyi yapanlardan oluşturuyor!  

Paçalı açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Bugüne dek 21 üyeden oluşan Hayvan Deneyleri Merkezi Etik Kurulu yeni taslak ile 15 üyeye düşürülüyor. Hayvan Deneyleri ile ilgili etik kuralları belirleyen ve hayvan deneyleri hususunda en üst kurul olan merkezi etik kurulda yapısal bir değişikliğe gidiliyor ve olması gereken mevcut olandan bir adım daha modern, çağdaş bir düzenleme olması gerekirken ne değişiyor diye baktığımızda karşımıza izahı olmayan, aklın ve vicdanın kabul etmeyeceği bir tablo çıkıyor. Taslaktaki en önemli değişikliklerden biri olarak, hiç uygulanmamış olan ve yargıya konu edildikten sonra yargı kararıyla kesinleşen hayvanları koruma alanındaki STK temsilcisi üye kontenjanı kaldırılıyor. Yani bakanlık mahkeme kararını uygulamamak için yönetmeliği değiştirip hayvan koruma alanındaki STK’yı HADMEK’ten çıkarıyor. Bu kadarla da sınırlı değil elbette rezalet. Aynı zamanda bakanlık hayvan sağlığına yönelik meslek birliği olan Türk Veteriner Hekimleri Birliğini de HADMEK’ten çıkarıyor. Bu kadarla da yetinmiyor. Türk Tabipler Birliğinin kuruldaki üyeliğini de sonlandırıyor. TÜBİTAK temsilcisini de çıkarıyor. Peki ne kalıyor geriye? Meslek birlikleri, TÜBİTAK, Hayvanları Koruma alanındaki STK’lar hayvan deneylerinin etiği üzerine söz sahibi olamıyorsa bu hayvanlar üzerinde en korkunç deneysel uygulamaların etik sınırlarını belirleyecek ve etik kuralları oluşturacak kişiler kimler? Yarısı bakanlık bürokratı, geri kalan yarısı da bakanlığın seçeceği hayvan deneyi yapan ilgililer. Yani hayvan deneylerinin etik sınırları bunların insafına bırakılıyor. Akıl alır gibi değil. Hayvanları nasıl daha fazla istismar etmenin önünü açabileceği, hayvanları daha fazla nasıl sömürebileceği üzerine adeta özel olarak çalışıyorlar gibi. Başka bir izahı yok bu olan bitenin. Hayvanı korumaya, hayvanseveri, yaşam hakkı savunucusunu desteklemeye, hayvan hakları konusunda farkındalığa, vatandaşları koruyucu yaklaşıma teşvike dair en ufak bir adım atmayıp ve hatta önüne engeller koymaya, yıldırmaya, sindirmeye çalışan düzenlemelerle, hayvanlara daha çok acı, daha çok eziyet ve hayvan sırtından vahşice kazanç sağlayanlara kanlı mazbata vermeye yönelik bir misyon üstlenmiş, bu amaca hiçbir sınır tanımadan koşuyor her gün yeni bir düzenlemeyle. Hayvan deneylerinin yasaklanması, en azından sınırlandırılması ve şartların hayvanlar lehine onarılması gereken bir çağda buna yönelik en ufak koruyucu düzenlemeleri bile ortadan kaldırıyorlar adım adım. Bakanlık adeta yoldan çıktı ve hükümet bu bakanlığın bu uygulamalarına dur demiyor. Hayvanların acıya, işkenceye, zulme mahkum edilmesine izin veriyor. Tüm bu olan biten rezillik ve vicdansızlığı, zulmü tarife kelime kalmadı artık adeta.”

 

 

BakanlıkDeneyErman PaçalıHADMEKHAYKURDERHayvanHayvanları Koruma KanunuTaslakYönetmelik
Comments (0)
Add Comment