Bu yıl 33. kez düzenlenen Ankara Film Festivali’nde heyecan sürüyor. Başkentlilerin festivale ilgisi büyük.
Festivalde pazartesi günü Ulusal Uzun Film Yarışması kapsamında Çiğdem Sezgin’in yönettiği “Suna”, Soner Caner imzalı “Mukavemet” ve Onur Ünlü’nün yönettiği “Bomboş” ilk kez Ankara’da gösterim yaptı. Ulusal Yarışma’dan Maryna Er Gorbach imzalı “Klondike”, Ali Kemal Güven’in yönetmenliğindeki “Çilingir Sofrası” ve Ziya Demirel’in yönettiği “Ela ile Hilmi ve Ali” filmleri ise ikinci gösterimlerinde ekiplerinin katılımıyla Ankara izleyicisi ile bir kez daha buluştu.
Festivaller başta sinemacılarla izleyicinin buluşma noktası. Sadece film sonrası soru cevap imkânı sağlanmasından dolayı da değil. Salondan çıktıktan sonra yönetmenler, oyuncular, yapımcılarla ayak üstü de olsa sohbet etme imkânı verdiği için çok değerli. Festival seyircisinin, özellikle sinemayla ilgili gençlerin çok sevdiği bir filmden çıktıktan sonra film ekipleriyle konuştuktan sonra yüzlerindeki mutluluğu görmek paha biçilemez.
Bunun dışında çekimler, setler gibi yoğun tempoyla çalışan sinemacılar da birbiriyle bir araya geliyor. Böylece yeni arkadaşlıklar doğuyor, samimiyet ilerliyor, yeni proje ihtimalleri konuşuluyor. Ankara da bunun için çok uygun bir yer. Filmlerin gösterildiği Büyülü Fener sineması ve çevresindeki mekânlarda her an bir sanatçıyla karşılaşabiliyorsunuz.
50 DAKİKALIK SÖYLEŞİ
Festivalin pazartesi günkü gösterimlerine dönecek olursak; Ali Kemal Güven’in “Çilingir Sofrası” filminin ikinci günkü gösterimine de ilgi çok büyük oldu. 60 dakikalık filmin soru cevabı tam 50 dakika sürdü. “Çilingir Sofrası”nın sosyolojik hatta politik açıdan söylediği sözler, İstanbul ve Ayvalık’ın ardından Ankara’da da genel olarak beğenildi.
GENÇLERE ULAŞMAK…
Özel Gösterimler – Yakın Tarih bölümü kapsamında ise Aslı Esma Karaca’nın yönettiği “Beyaz Motosiklet” filminin gösterimi yapıldı. 1968’de üniversiteye başlayan ve öğrenci hareketlerine katılan, dönemin öğrenci liderlerinin yanında mücadele eden Tayfur Cinemre’nin motosikleti ile ODTÜ’den başlayıp, işkencehaneye, hapishaneye, arkadaşlarının katledilmesine tanıklığına giden yolculuğunu anlattığı belgeselin söyleşisinde Aslı Esma Karaca, “Çocukluğumdan beri bu hikâyenin peşindeyim, kaçıncı izleyişimizdir bilmiyorum ama her izlediğimde kalbimin aynı şekilde acıdığı bir şey benimki. Bizim aslında yapmaya çalıştığımız şey anlatmak, anlatmak, anlatmak… Bu tandansta olanlar biliyoruz bu belgeselde anlatılanları ama festivalin şöyle bir önemi var ki bilen bilmeyen her türden insana ulaşabilmek, özellikle gençlere ulaşabilmek. Bu çok önemli bizim için” diye konuştu.
Festivalin konuğu olarak Ankara’da bulunan Signe Baumane, mükemmel aşkı bulmaya çalışarak büyüyen Zelma’nın hikâyesini anlatan, Tribeca Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan son filmi “Evlilik Meselem / My Love Affair With Marriage” ve kısa filmlerinden oluşan retrospektifi ile izleyicilerle buluştu.
FESTİVALDE BUGÜN
BÜYÜLÜ FENER – SALON 1-2-3: (11.30) “Korsaj” – y: Marie Kreutzer. (14.00) “Kar ve Ayı” – y: Selcen Ergun, “LCV (Lütfen Cevap Veriniz)” – y: İsmet Kurtuluş & Kaan Arıcı, “Kısa Tatil” – y: Kwon Min-Pyo, Han Sol Seo. (16.30) “Karanlık Gece” – y: Özcan Alper, “Kurak Günler” – y: Emin Alper, “Sınav” – y: Shawkat Amin Korki. (19.00) “Zatopek” – y: David Ondricek, “Bir Hekimin Anıları” – y: Biket İlhan, “107 Anne” – y: Peter Kerekes. (21.15) “Turna Misali” – y: İffet Eren Danışman Boz, “Aİ” – y: Jerzy Skolimowski.