Finlandiya’daki Turku Üniversitesinde çalışan araştırmacılar, ikili bir yıldız sisteminde yer alan bir kara deliğin dönme ekseninin, yıldızın yörünge eksenine göre 40 dereceden fazla eğik durduğunu keşfetti. Bulgular, kara delik oluşumuna dönük mevcut kuramsal modellere meydan okuyor.
Finlandiya’daki Tuorla Gözlemevi’nde çalışan araştırmacıların yeni gözlemi, bir kara deliğin dönme ekseni ile ikili bir yıldız sisteminin yörünge ekseni arasında büyük bir farklılık olduğunu gösteren ilk güvenilir ölçüm niteliğinde. Araştırmacıların MAXI J1820+070 adlı ikili bir yıldız sistemindeki eksenler arasında ölçtüğü bu farklılık, 40 dereceden fazla.
Genel olarak merkezdeki dev bir cismin etrafında dönen daha küçük cisimlerin yer aldığı uzay sistemlerinde, merkez cismin dönüş ekseni, uydularının dönüş eksenleriyle yüksek bir dereceye kadar uyum gösteriyor. Bu durum, kendi güneş sistemimizde de geçerli: Gezegenler Güneş’in etrafında, Güneş’in ekvatoral düzlemiyle hemen hemen denk düşen bir düzlemde dönüyor. Güneş’in dönme eksenindeki bu eğri, Dünya’nın yörünge eksenine göre sadece yedi derece.
DEV BİR YILDIZIN ÇÖKÜŞÜ İLE OLUŞMUŞ
Turku Üniversitesi’nde gökbilim profesörü ve yeni çalışmanın baş yazarı olan Juri Poutanen şöyle aktardı: “Hiza beklentisi, kara delik X-ışını ikilileri gibi tuhaf cisimlerde çoğunlukla geçerli olmuyor. Bu sistemlerdeki kara delikler, kozmik bir afetin sonucunda; dev bir yıldızın çöküşüyle oluşmuş. Kara deliğin yakınından; yani etrafında dönen ve daha hafif olan yıldızdan madde çektiğini görebiliyoruz. Kara deliğe düşen maddeyi son kez parlak optik ve X-ışını radyasyonu şeklinde görüyoruz. Sistemden atılan göreli jetlerin çıkardığı radyo dalgalarını görebiliyoruz.”
Bu jetleri takip eden araştırmacılar, kara deliğin dönme ekseninin yönünü çok kesin şekilde belirlemeyi başardı. Refakat eden yıldızdan kara deliğe düşen gaz miktarı sonradan azalmaya başladıkça, yıldızın ışığı sönükleşmiş ve sistemdeki ışığın büyük bir bölümü refakatçi yıldızdan gelmeye başladı. Bilim insanları bu sayede tayf ölçüm yöntemleri kullanarak yörünge eğimini ölçmeyi başardı. Ayrıca bu ölçümün, fırlatılan jetlerin eğimiyle neredeyse örtüştüğü ifade edildi.
Popular Science Türkiye