CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba, taşerondan kadroya geçen işçilerin sorunları ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Ağbaba, şu değerlendirmeleri yaptı:
“696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin beklediği kadro hakkı eksik de olsa verildi. Ancak, işçilerin yaşadığı sorunların halen devam ediyor. Taşerondan gelen işçiler 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) uyarınca emeklilik için asgari koşulları yerine getirdiklerinde zorunlu olarak emekli ediliyorlar. Kadroya geçen işçilere yönelik zorunlu emeklilik dayatması ne yazık ki işçilerimizin mağduriyetine neden oluyor. Yıllardır taşeron sistemi ile emeği sömürülen işçilerimiz kadro hakkı alarak güvenceye kavuştuklarını düşünürken şimdi de zorunlu emeklilik nedeniyle ile açlığa ve sefalete terk ediliyor.”
“ZORLA EMEKLİ ETTİRİLMELERİ YENİ MAĞDURİYETLER YARATIYOR”
Taşeron işçilerin kadroya alınmasına ilişkin 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) uyarınca, 2018’de kadroya alınan taşeron işçilerin, asgari emeklilik koşullarını yerine getirdiklerinde resen emekliye sevk edildiklerini belirten Ağbaba, şu açıklamayı yaptı:
“Taşerondan kadroya geçen kadınlar örneğin 48–49, erkekler ise 52 – 53 yaşlarında zorunlu olarak emekli ediliyorlar. Eski kadrolu işçiler 62-63 yaşına kadar çalışmaya devam ederken kendilerinin emekliliğe zorlanmasına itiraz eden işçiler yapılan haksızlığa son verilmesini istiyor. Kadroya geçince daha rahat bir hayat süreceklerini düşünen işçilerin 3-4 yıl sonra zorla emekli ettirilmeleri yeni mağduriyetler yaratıyor.
“YASANIN DERHAL DÜZELTİLMESİ GEREKİYOR”
1 Nisan 2018 tarihinden sonra kadroya alınan işçiler; emekliliklerini hak ettikleri tarihte, zorunlu olarak emekli edilirken, bu işçiler dışında sürekli işçi kadrosunda bulunan işçilerin böyle bir sorunu bulunmuyor. Bu durum çalışanlar arasında ayrıma yol açıyor. Yasa bu haliyle iş barışını bozup, çalışanları anayasal haklarından mahrum bırakmaktadır. Yasanın derhal düzeltilmesi ve bu mağduriyete son verilmesi gerekiyor.
Taşeron yasası ile çalışanlara yaşı geldiğinde zorunlu emekliliğe ayırmak, asgari ücretin dahi altında emekli aylığına mahkûm etmek demektir. Bu da işçilere acınızdan ölün demektir. Türkiye’de yaklaşık 8 milyona yakın emekli ve hak sahibi asgari ücretin altında maaş alıyor. Türkiye’de her iki emekliden biri geçinemediği için ya çalışıyor ya da bir iş arıyor. Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu bir ülkede emekli aylığı ile geçinebilmek mümkün değildir. Bu bakımdan bu uygulamanın derhal son bulması gerekmektedir. Çalışanlarımızın zorunlu emeklilik dayatması ile göz göre göre daha fazla açlığa ve sefalete terk edilmesine son verilmelidir.”