Günümüzde birçok çift çocuk sahibi olma hayaliyle çeşitli yöntemlere başvuruyor. Bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin yüzde 35’inde hem kadın hem erkek kaynaklı bozukluklara rastlanıyor. Normal yollarla gebe kalamayan çiftler ise çocuk sahibi olabilmek için aşılama ya da tüp bebek tedavisine başvuruyor.
Bu kapsamda ‘Tüp bebek mi? Aşılama mı?’ sorusuna cevap vermeden önce çiftlerde yumurtlama ve sperm kalitesine bakılması gerektiğinin altını çizen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Yücel Karaman, “Spermler kaliteli ise ilk olarak aşılama birinci tedavi yöntemi olarak hastaya sunulmalıdır. 2 ya da 3 kez aşılama yapıldı ve gebe kalınmadı ise tüp bebek tedavisine başvurulmalıdır” diye belirtti.
Evli çiftlerin birçoğu çeşitli nedenlere bağlı olarak çocuk sahibi olmakta sorun yaşıyor. Bu nedenle çocuk sahibi olma yaşı da her geçen gün artıyor. Kimi zaman genetik faktörlere, yaşam koşullarına ve yaşa bağlı olarak gebe kalamayan kadınlar da çeşitli tedavilere başvuruyor. Bu kapsamda Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Yücel Karaman, “Aşılama veya tüp bebek tedavisi hastanın ihtiyacına göre belirlenir. Aşılama yönteminin uygulanabilmesi için erkekte sperm hareketliliğine, kadında ise yumurta üretimine dikkat edilmesi gerekir. 2 ya da 3 kez aşılama yapıldı ve gebe kalınmadı ise tüp bebek tedavisine başvurulmalıdır” diye belirtti.
’35 YAŞ VE ÜSTÜ KADINLAR TÜP BEBEK DENEMELİ’
İlerleyen yaş ile birlikte kadınlardaki yumurta rezervinin azalıyor. Dolayısıyla 35 yaş ve üstü kadınlarda daha çok tüp bebek yönteminin tercih edilmesi gerektiğini belirten Karaman, “Yaş ilerledikçe kadındaki yumurta rezervi azalıyor. 35 yaş ve üzerindeki kadınlarda yaş ilerledikçe aşılama tedavisindeki başarı oranı da azalmaya başlar. Bu yüzden tüp bebek tedavisinde ilk olarak kadının yumurtalık rezervlerinin değerlendirilmesi gerekiyor. Adetin üçüncü günü hormon testlerinin yapılması ve ultrasonografi ile yumurtalık rezervlerine bakılarak, hastaya tüp bebek süreci anlatılmalı” dedi.
‘AŞILAMADA SPERM HAREKETLİLİĞİNE DİKKAT EDİLMELİ’
Yaklaşık 1 sene kadar doğal yollarla gebe kalınmadığı durumda aşılama yöntemine başvurulması gerektiğini belirten Karaman, “Çiftler korunmasız olarak cinsel ilişkiye giriyor ve gebelik elde edemiyorlarsa aşılama tedavisine başvurabilir. Aşılama tedavisinde erkeğe yapılan semen analizindeki sperm hareketliliği ve sayısı tedavi için önemlidir. Doğurganlığın en yüksek olduğu yumurtalama döneminde, eşten seçilen spermlerin rahim içine enjeksiyonla yerleştirilmesi ile uygulanan aşılama yöntemi sayesinde çiftler sağlıklı bir şekilde çocuk sahibi oluyor” dedi.
‘BİRBİRİNE BENZER OLSA DA İŞLEMLER FARKLI’
Karaman sözlerine şöyle devam etti:
“Aşılamada sperm, kadın rahmine enjekte edilerek uygulanır. Sperm yumurtayı döllerse embriyo oluşur, embriyounun rahme yerleşmesiyle de gebelik oluşur. Aslında doğal bir yöntem de diyebiliriz. Ancak tüp bebek işlemi aşılamaya benzer gibi görünse de döllenme laboratuvar ortamında gerçekleştirilir. Anne adayından alınan yumurtaların laboratuvar ortamında baba adayından alınan spermlerle birleştirilir ve döllenmeye bırakılır. Elde edilen sağlıklı embriyo rahme yerleştirilir.”