Diyarbakır’da Kadın Doğum Hastanesi’nde görev yapan Embriyoloji Uzmanı Doktor Metin Er, 2013 yılında evlendiği polis memuru eşi F.E. ile şiddetli geçimsizlik nedeniyle 2 yıl önce boşanma kararı aldı. Diyarbakır’da boşanma davası için aile mahkemesine başvuru yapan Er, babasının ve ablasının ısrarı üzerine İstanbul’da avukat olan ağabeyi Musa Er’e 40 bin lira karşılığında dosyasını verdi. 10 bin lira peşin ödediği avukat ağabeyinin dosyayı takip etmediği için davayı kaybettiğini belirten Er, ayrıca girmediği dava ile ilgili kendisini icraya verdiğini ve maaşından kesinti yapıldığını söyledi.
Hem maddi olarak hem de manevi olarak mağdur edildiğini ileri süren Dr. Metin Er, yaşadığı süreci şöyle anlattı:
“2020 Haziran ayında boşanma davası açmıştım, babam ve ablamın bana ‘davayı başkasına vermektense agabeyine verirsen daha iyi olur’ dedi. Araştırma yaptım, İstanbul’da avukatlık ücretleri 15-20 bin lira arasındaydı. Ben de ağabeyime, layıkıyla yapacaksa iki üç katını verebileceğimi söyledim. 40 bin lira üzerinden anlaştık. Temmuz ayında vekaleti verdim, aradan iki ay geçmesine rağmen hiçbir şekilde bilgilendirilmedim, dava sürecine ilişkin herhangi bilgi de alamıyordum. Mahkemeden evrakta gelmedi. Ben de birkaç bağımsız avukata sormak istedim acaba sürecim nasıl gidiyor diye.
“HUKUK ADINA HİÇBİR ŞEY YAPILMADI”
Avukatlar bana sürecin hiç iyi gitmediğini, çünkü hukuk adına hiçbir şey yapılmadığını söylediler. Süreç bu şekilde olunca ben de ağabeyimi azletmek zorunda kaldım. 2020’nin Eylül ayında azlettim. Sonra başka bir avukatla anlaştık, süreç o şekilde devam etti. Bu arada ben ağabeyimle anlaştığımda hesabına 10 bin lira da yatırmıştım, 30 bin lirası kalmıştı konuşmamıza göre. 2021 Nisan ayına gelindiği zaman maaşımda kesinti olmaya başladı. Mutemetliğe sordum neden kesiliyor maaşım diye, bana ağabeyimin icra gönderdiğini ve kesintinin bu nedenle olduğunu söylediler. Ağabeyim, 30 bin liralık kalan kısmını ve 8 bin liralık da avukatlık ve dosya masrafı adı altında bir ücret istemiş. Toplam 38 bin liralık üzerime icra geldi. Maaşımdan kesinti yapılıyor, bu kesintiler halen devam etmekte.”
“MADDİ VE MANEVİ OLARAK YIPRANDIM”
2021 Haziran ayında davanın görüldüğünü ve mahkemenin, herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davayı esasta ret ettiğini ifade eden Er, “2021 Haziran ayının son gününde de dava görüldü, hakim, herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davayı esasta ret etti. Açıklama kısmında hakim, ‘zamanında gösterilmeyen delillerin hukuki bir geçerliliği yoktur’ dedi. Burada açıkçası bir avukat hatası var ve avukat hatasına bağlı olarak da ben mağdur oldum. Hem maddi hem de manevi her şekilde mağduriyet yaşıyorum. Konuyu araştırdığımda avukatlar bana şunu söyledi, dava ret edildiği için 3 yıla kadar yeni bir dava açamıyormuşum. Maddi ve manevi olarak yıprandım. Ağabeyim hiçbir şekilde davayla ilgilenmemiş, hiçbir delil sunmamış, hukuki olarak yapması gerekenleri yapmamış” dedi.
“İCRADAN SONRA AĞABEYİME ULAŞAMADIM”
İcradan sonra ağabeyine ulaşamadığını ifade eden Er, “Avukat olan ağabeyim, girmediği bir davadan bana icra gönderdi, bir de üstüne üstlük hukuki olarak yapması gerekenleri yapmadığı için ben davayı da kaybettim. Şu an 3 yıl daha beklemek zorundayım. İnşallah bir başkasına böyle şeyler yapılmaz. Adalet yerini bulsun. İcraya itiraz da edemedim, çünkü ikametgah adresim Samsun’daydı, tebligat oraya gitmiş ve benim evraktan haberim olmadı hiç. İcra geldikten sonra ağabeyimi aradım ulaşamadım. Sonrasında ablamı ve babamı aradım kendisine ulaşsınlar diye. Ama 8 ay oldu herhangi bir gelişme olmadı, ben de bu noktada ümidimi kestim” diye konuştu.
“BENDE YASAL YOLLARA BAŞVURACAĞIM”
Avukat Musa Er, kardeşi Metin’in iddalarını redederek, “1 Şubat 2019 tarihinde eşine kendisi boşanma davası açmış ve bu davadan yine kendisi feragat etmişti. İkinci defa 1 Haziran 2020 tarihinde yine bizzat kendisi boşanma davası açmıştı. Bu davayı yürütmem için avukat olarak benimle anlaşmak istediğinde ben önceki davadan feragat ettiği için davasını ilk önce kabul etmedim. Kendisi araya başkalarını da sokarak adeta yalvararak davasını görmemi istedi. Sonuçta kendisiyle Diyarbakır’da görülecek boşanma davası ve eşiyle olan ceza davalarını görmem için 40 bin TL’ye anlaştık. Ücretimi taksitler şeklinde ödeyecekti. Dava ile ilgili gerekli işlemleri yapıp dilekçeleri yazdım. Ancak kendisi 2,5 ay sonra dava görülmeye başlamadan 1 Eylül 2020 tarihinde henüz adli yıl açılmış duruşmalar başlayacak iken beni sebepsiz yere azledip başka bir avukatla anlaşmış. Davanın bundan sonraki aşamasıyla hiçbir ilgim yoktur. Anlaşma gereği ödemesi gereken avukatlık ücretini ödemediği için ödeme emri gönderildi ve maaşına haciz işlemi uygulandı. Borcu olmadığına dair bir itirazı ve davası da olmadı. Bu yalan haberden dolayı kişilik haklarıma saldırı olduğundan kendisiyle ilgili yasal yollara başvuracağım” dedi.