Şehit MİT mensubunun cenaze törenin haber yapılmasıyla ilgili davada önceki gün yeniden tutuklanan ve bir gün sonra tahliye edilen gazeteci Hülya Kılınç’a, hastane ve cezaevine götürülürken Ahlak Polisi’nin eşlik etmesi yargıya taşındı.
Libya’da şehit olan MİT mensubunun cenaze töreninin haber yapılmasıyla ilgili davada verilen hapis cezası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından onanan Manisalı gazeteci Hülya Kılınç, 16 Şubat tarihinde yeniden tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Bir gün boyunca Manisa E Tipi Cezevi’nde kalan Hülya Kılınç, 17 Şubat tarihinde öğle saatlerinde tekrar tahliye edilmişti.
Gazeteci Hülya Kılınç’ın hastane ve cezaevine gönderildiği sırada kendisine kadın bir Ahlak Polisi’nin eşlik etmesi kamuoyunun tepkisine sebep olmuştu.
Yaşanan olayın ardından açıklamada bulunan gazeteci Hülya Kılınç’ın avukatı Celal Ülgen, sorumluların tespiti ve gerekli soruşturmanın başlatılması için yasal işlemleri başlatacaklarını ifade etti.
“FETÖ DÖNEMİNİ YANSITAN BİR KUMPASTIR”
Kılınç’ın avukatı Celal Ülgen yaptığı açıklamada, “Bir düşünce suçlusu veya gazeteden yaptığı bir haberden dolayı gözaltına alınan biri olarak değil, ahlaki değerlerden, suçlardan gözaltına alınmış gibi bir kadın imajı çizilmek istenmesi FETÖ dönemini yansıtan bir kumpastır.” dedi. Ülgen, “Bilindiği gibi ahlak masasının görev alanları bellidir.
Fuhuş kumar gibi olaylarda Ahlak masası ve polisleri devreye bu yeleklerle girerler. Cezası kesinleşen hükümlülerle işlemlerin yapılması için adliyeye getirilip götürüldükleri sırada infaz masasında görevli polislerin eşlik etmesi gerekirken, Kılınç’ı teslim etmesi için ahlak masasından bir kadın polisin üstelik Anadolu Ajansı ile birlikte yapılan bir kurgu ve kumpasla görevlendirilmesi kabul edilecek bir uygulama değildir.” dedi.
“SORUMLULARI TESPİT EDİLİP SORUŞTURMA AÇILSIN”
Müvekkili Hülya Kılınç’a bu uygulama ile hakaret edildiğini, kişisel haklarının zedelendiğini ve küçük düşürülmek istendiğini söyleyen avukat Celal Ülgen “Tespit edilecek sorumlular hakkında hem şerefe karşı işlenmiş suçlar kapsamında ve gerekse bu konuyu düzenleyenler açısından görevi kötüye kullanma suçundan soruşturma açılmasını ve cezalandırılmalarını istiyoruz” dedi.