İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün hakim karşısına çıkan Gülşen’in avukatı Emek Emre, yurtdışı yasağı adli kontrol tedbirinin devamı yönünde karar veren mahkemenin kararına itiraz etti. Mahkemeye sunulan jet dilekçede, Gülşen’in oğlundan hukuksuz şekilde mahrum bırakıldığı ileri sürülerek, ‘her defasında çocuğu farklı farklı ‘yalan’ beyanlarla oyaladığı’ belirtildi.
Sahnedeki sözlerinden dolayı hakkında 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan şarkıcı Gülşen Çolakoğlu’nun yargılanmasına başlandı. Gülşen ve avukatları erkenden adliyeye gelerek duruşmada hazır bulunurken, 10 şikayetçi de duruşma salonunda yerlerini aldı, duruşma sonrasında mahkeme yurtdışı yasağı adli kontrol tedbirinin devamı yönünde karar verdi.
Gülşen’in avukatı Emek Emre, yurtdışı yasağı adli kontrol tedbirinin devamı yönünde karar veren mahkemenin kararına itiraz etti. Emre tarafından yazılan dilekçede, 11. Asliye Ceza Mahkemesinin Gülşen’i duruşmalardan vareste tutarak daha hafif bir tedbir olan imza yükümlülüğünü kaldırmasına rağmen ağır tedbir olan yurt dışı çıkış yasağının devamına karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu savunularak, “Bu hususların bir arada yer aldığı duruşma zaptı Türk yargısının kara lekelerinden olmuştur” denildi.
“ANNELİK SORUMLILUĞU YERİNE GETİRİLEMİYOR”
Yurt dışına çıkmamak suretiyle uygulanan adli kontrol Gülşen’in seyahat hürriyetini bağlamanın yanı sıra, çocuğuna bakma yönündeki annelik sorumluluklarını da ifa etmesini engellediğinin yer aldığı dilekçede, Gülşen’in oğlunun son 3 yıldır eğitimine İspanya’nın Barselona şehrinde devam ettirdiği hatırlatıldı.
“HER DEFASINDA FARKLI YALANLAR UYDURUYOR”
Yurt dışı çıkış yasağı sebebiyle küçük Azur’un annesinden, Gülşen’in de oğlundan hukuksuz şekilde mahrum bırakıldığının belirtildiği dilekçede, “Her defasında çocuğu farklı farklı ‘yalan’ beyanlarla oyalaması ya da kandırması pek tabi ki hem çocuğun gelişimine ve hem de anneye olan güvenine zarar verecektir. Açıkçası müvekkil, evladına ne diyeceğini bilemez bir durumdadır.
Yaşı itibarıyla yaşanılanları anlamlandırabilmesi hayli güç olan Küçük Azur’a hali hazırda annesine neden yanına gelmediğinden ötürü kırgındır ve konuşmak dahi istememektedir. Bu manada hükmolunan tedbirin orantısızlığı tartışmasız olup müvekkilin evladı da bir nevi bu tedbirin tarafı haline gelmiştir ” ifadelerine yer verildi.
“ÇALIŞMA HÜRRİYETİ KISITLANDI”
Yurt dışı çıkış yasağının Gülşen’in çalışma hürriyetini de elinden aldığının belirtildiği dilekçede, “Gülşen bir sanatçı olup sanatının icra yeri sahnelerdir. Ev hapsine mahkûm edilmiş olduğu dönemde yurt içi konserlerini iptal etmek zorunda kalan müvekkil yurt dışı çıkış yasağı nedeniyle de yurt dışı konserlerini iptal etmek zorunda bırakılmaktadır. Bu hukuka aykırılıklar müvekkilin maddi ve manevi olarak mahvına sebebiyet verebilecektir.
Hal böyle iken ölçülülük ilkesi ile bağdaşmayan, orantısız ve tutuklama nedenleri mevcut değil iken tatbik edilmesi itibariyle de hukuka aykırı olan adli kontrol tedbirinin itiraz incelemesi neticesinde kaldırılmasına veya daha ölçülü bir adli kontrol tedbiri olan güvence teminat ile değiştirilmesini talep etme zaruretimiz hasıl olmuştur” dendi.