“Hiçbir yerde eğitim bu kadar soysuzlaşmış değil” diyerek Türk eğitim sisteminin son durumunu eleştiren Prof Dr. İlber Ortaylı, 500 bin öğrencinin eğitim gördüğü imam hatip okullarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Eğitimde Gelecek Konferansı EKG19’da ‘Geçmişten Geleceğe Eğitim Politikaları’ konulu bir sunumla katılan Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın gündem yaratan açıklamaları devam ediyor.
Sözcü’den Sultan Uçar’ın haberine göre “Açıkça söylüyorum ki; Türkiye tarihinde eğitimin abesle iştigal edilen, böyle bir safhası hiç görülmedi. Bunun başka bir tarifi yok. Sistem bozulması var. İşin içine kapital ilişkilerin girdiği bir sistem yayılıyor” diyen Prof. Dr. Ortaylı şunları söyledi:
HASAN’I ELİFLE YAZAN ÇOCUKLAR ZİYAN EDİLİYOR
*Bana soruyorlar, ‘Efendim imam hatip olmasın mı?’ Olsun- olmasın kavgasını hiç vermeyin. İmam hatiplerde, Arapça bile öğretilemiyor. Çocuk istiyor, kabiliyetli meraklı ama bilmiyor. Ama bunların hiç elif-i maksûra diye bir şeyden haberi yok. İsa’yı da, Musa’yı da hepsini elif çekerek yapıyor. Tuhaf bir şey. Böylesini doğrusu ben de beklemiyordum. Hasan’ı elifle yazan çocuklar ziyan ediliyor.
HİTLER LATİNCE VE YUNANCA’YI KALDIRINCA…
*Eğitilmeyen toplumların yaşaması mümkün değildir. Stalin Rusya’sında insanların Latince, Yunanca bilenine rastlıyorduk. Fransa’da üniversiteler istediği kadar bozulsun, yöneticilerini yetiştirecek okullar değişmez. İngiltere’de de böyle. Burada da öyleydi, değiştirdiler. Almanya’da Hitler, Latince ve Yunanca dersini kaldırdı. Bugünkü buhran ortaya çıktı.
FETÖ DERKEN METÖ DEVAM EDERSE BU İŞLER YÜRÜMEZ
*Kendi elitini yaratamayan sistemlerin ayakta kalması mümkün değil. Elit derken de babası okula 150 bin kağıt sıkıştıran, oğlandan kızdan söz etmiyorum. Çocuğun kendi kabiliyeti olacak. Bu çocukları tespit etmenin yolları var. Özel bir odada onları imtihana alıp, geçirmek değil. Yani FETÖ derken METÖ devam ederse bu işler yürümez.
DOĞU’DAKİ SINAVLARIN KONTROL ALTINA ALINMASI LAZIM
*Şarktaki imtihanların kesinlikle kontrol altına alınması lazım. O sistemle hiçbir vilayetten akıllı ve hak eden çocuğun gelmesi mümkün değildir. Bu sistemle okulların içinde yani büyük merkezlerin içindeki okullara kabul imkanlarını geçmek ve bu derece çok mühimdir. Onlar rastgele öğretmenlerin ellerinde harcanmamalı. Öğretmenlik mesleğinin derhal ve çok ciddi bir şekilde ele alınması gerekiyor. Seçkin insanların eğitimini seçkin öğretmenlerin vermesi gerekiyor.
ÖĞRETMENİNİZİ MUHTAÇ HALE GETİRMEYİN
*Öğretmenlerin seçkin maaşlarını da unutmayacaksınız. Hani diyormuş ya imam, ‘Namazını kılan, orucunu tutan ulemaya yardım eder…’ Ulemaya yardım etmeyen bir cemaatin ayakta kalması, bugün mümkün değildir. Öğretmeninizi muhtaç hale getirmeyeceksiniz.
EĞİTİMİ DEVLETİN ELİNDEN ALIP, ÖZEL ŞİRKETLERE VERMEYİN
*Ben size demiyorum ki, servet ödeyin. Bu ıslahat da bazılarının sandığı gibi 50 yıl gerektirmiyor. Aklı başında, inanmış bakanlık kadrolarıyla bu iş birkaç senede düzelir. Hatta kurulan iyi bir liseyle işe başlanmalıdır. 50 sene gerekmiyor. Bu işin kolayına kaçmaktır. Eğitimi, devletin elinden alıp, özel şirketlere vermeyin.