İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), Mimar Sinan eseri tarihi Süleymaniye Camisi’nin önünde yükselen ve AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu İlim Yayma Vakfı’na ait bina inşaatın durdurulması için ilçe belediyesine verdiği üç günlük süre dolmuş ve İBB, 8 Şubat’ta inşaatı mühürlemişti.
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Nurettin Alan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Süleymaniye Camisi’nin siluetini bozduğu için mühürlediği bina inşaatı hakkında açıklama yaptı.
“Süleymaniye’nin ruhuna aykırı düşecek hiçbir şeyin içerisinde olmak istemediklerini” söyleyen ve yurt inşaatını imar mevzuatı ve koruma kurullarının kararları doğrultusunda planladıklarını savunan Alan, “Binlerce insanın gelip geçtiği, herkesin gözünün önünde olan bir yerde kaçak yapı yapmanın imkansız olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Yapının kaçak olduğuna ilişkin iddiaları reddediyoruz. Yapımız, inşaat ruhsatı alınmış, koruma kurullarının vermiş olduğu kararlar çerçevesinde inşaatı devam eden bir yapıdır” dedi.
Alan, kamuoyunda oluşan tepkiyi anlayışla karşıladıklarını, yetkili kurum ve kuruluşları göreve davet ederek inşaatı durdurduklarını savundu.
İnşaata başlarken izin ve prosedürleri yerine getirdikleri gibi yapılacak değişikliklerde de aynı prosedürlerin işletilmesi gerektiğini söyleyen Alan, şöyle devam etti:
- Vakfın izin verilen inşaattan kendi iradesiyle değişik yapma imkanı bulunmamaktadır. Vakfımız bu konuda koruma kurulları ve yetkili kurumlarla iş birliğine hazır olduğunu açıkça beyan etmesine rağmen dün yetkisi olmadığı halde İBB ekipleri tarafından hukuka aykırı bir şekilde yetki gaspı yapılarak inşaatımız mühürlenmiştir. Hiç kimse kanundan almadığı bir yetkiyi kullanamaz. İBB’nin inşaatımızı mühürleme yetkisi yoktur. Süleymaniye’nin ruhunu da vakfın hukukunu da koruyacağız. İnşaatı durdurmamıza rağmen sırf bir siyasi polemik oluşturma niyetiyle mühürleyerek, böyle şeylere tevessül etmelerini kamuoyunun vicdanına ve takdirine bırakıyoruz. Bu konuda vakıf olarak her türlü yasal haklarımızı arayacağımızı buradan ilan ediyoruz.
Süleymaniye’nin el birliği ile korunması gerektiğini dile getiren Alan, “Ancak kimsenin de Süleymaniye’yi göstererek vakfımız üzerine birtakım oyunlar oynamasını, bu işin politikaya alet edilmesini istemiyoruz. Süleymaniye merkezli konuşulmasını istiyoruz” diye konuştu.
“YENİ PROJE GELİŞTİRDİK”
Alan, ticari bir alan olarak trafik oluşturan ve Süleymaniye’yi boğan hanı yıkıp inşaat hacmini de küçülterek siluete uygun bir mimari tarzda proje geliştirdiklerini söyledi.İnşaatla ilgili ne ölçüde fedakarlık yapılacağı yönündeki bir soruyu cevaplayan Alan, “Yetkili kurullarımızın aldığı her ölçüde fedakarlık yapacağız. Biz bu ölçüye de herhangi bir şekilde sınır koymuyoruz. Buradaki merkezin Süleymaniye olduğunu çok açık bir şekilde ilan ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Alan, bir gazetecinin, İBB’nin inşaat ruhsatının iki seçim arasında alındığı yönündeki iddiasına ilişkin sorusuna da “Bizim ruhsatımız 18 Temmuz 2019’da alınmıştır. Yani koruma kurulu kararının alındığı tarihte yeni yönetim iş başındadır. Bu koruma kurulu kararlarını belediyeler uygular. Koruma kurulunun aldığı karar mutlak bir karar değildir. Uygulamazlarsa itiraz hakları vardır. Eğer arzu etselerdi itiraz edebilirdi, o haklarını da kullanmadılar.” dedi.
“DAVA AÇACAĞIZ AMA İNŞAATA DEVAM ETMEYECEĞİZ”
Bundan sonraki süreçte yapılacakların koruma kurulları ve yetkili kurumların inisiyatifinde olduğunu söyleyen Alan, mühürleme hukuksuz olduğunu savundu.
Alan, bununla ilgili hukukçularıyla görüştüklerini anlatarak, “Dava açacağız, mührü kaldıracağız. Ama şunu da ilan ediyoruz, mührü kaldırsak dahi inşaatımıza devam etmeyeceğiz. Çünkü yetkili kurullar gerekli kararı alıncaya kadar biz devam etmeyeceğimize dair bir söz verdik” dedi.
“TESLİM OLDUK, ŞARTIMIZ YOK”
İnşaatta tıraşlama yapılıp yapılmayacağının sorusu üzerine Alan, koruma alanı olan bölgelerde prosedür gereği atılacak tüm adımların yetkili kurumların izin ve onayı ile yapılabileceğini söyledi.
Yetkili kurumların karar ve değerlendirmelerine göre hareket edeceklerini ifade eden Alan, “Bize ne derlerse onu yapacağız. Teslim olduk yani. Yani bir şartımız, amamız yok. Ne derlerse onu yapacağımızın sınırı nedir? Biz mülkiyet haklarımızın elimizden alınmasına da hiçbir şekilde razı değiliz. Herkese ne hak tanınıyorsa bize de o tanınsın” şeklinde konuştu.