İTO Başkanı’ndan ‘çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemeliyiz’ mesajı

Enflasyon baskısı ücretlilere zor günler yaşatırken İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç’ten konuya ilişikin açıklamalar geldi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Sadece devletimiz değil biz de çalışanlarımızı, yani birlikte artı değer ürettiğimiz mesai arkadaşlarımızı enflasyona ezdirmemek için şirketlerimizde gerekli tedbiri almak mecburiyetindeyiz” ifadesini kullandı.

675 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük işveren örgütü olan İTO’nun Başkanı Avdagiç, Oda’nın haziran ayı Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, iş dünyasının gündemindeki konuları değerlendirdi.

Avdagiç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memurlara yönelik yapılan maaş artış açıklamalarını tam zamanında yapılmış bir müdahale olarak gördüklerini belirtti. Gayrisafi katma değerden ücretlerin aldığı payın pandeminin de etkisiyle yüzde 31,5’e indiğini belirten Avdagiç, “Oluşan refah artışından, büyümeden toplumun tüm kesimlerinin eşit faydalanmasını sağlamak hepimizin görevi” ifadesini kullandı

Sadece devletimiz değil, bizler de iş dünyası olarak çalışanlarımıza karşı sorumluluklarımızı gözden geçirmeliyiz” diyen Avdagiç, “Bunu yaparsak, işte o zaman hep söylediğimiz tarihi fırsatları kaçırmayız. Toplam talebi de toplam arzı da bereketlendiririz. Üretimde, ihracatta, velhasıl ekonominin her alanında ezberleri bozarız” diye konuştu.

“YIL SONU İHRACATIMIZIN 270 MİLYAR DOLARI AŞMASINI BEKLİYORUZ”

Ekonomi için öncü kabul edeceğimiz bir diğer başlığın da ihracat olduğunu belirten Avdagiç, “Mayıs ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,2 artışla 19 milyar dolara ulaştı. Altını çizmek isterim ki, bu rakam, Mayıs ayları itibariyle tüm zamanların en yüksek ihracat seviyesini ifade ediyor. Yılın ilk 5 ayındaki ihracat, 2021’e göre yüzde 20,4 artarak 103 milyar dolara, Mayıs itibariyle son 12 aylık ihracatımız da 236 milyar dolara dayandı. Bu artışın sürmesi halinde, yıl sonu ihracatımızın 270 milyar doları aşmasını bekliyoruz” dedi.

İhracatla birlikte ithalatta da yüksek oranlı artış yaşandığına dikkati çeken Avdagiç, “Kuşkusuz bu artışta, küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki yükselişler etkili oluyor. Dış dengede açığı ortadan kaldırmak, ne yazık ki enerji ithalatı ihtiyacı sebebiyle kısa vadede kolay görünmüyor. Ancak açığı sınırlamak için yeterli güce ve potansiyele sahibiz” dedi. Avdagiç, Kovid-19 salgını ile birlikte, tedarik zincirlerinde yaşanan kopmalar ve Ukrayna-Rusya savaşının, Türkiye’yi küresel ekonominin alternatif tedarik üssü olarak tescil ettiğini, bu fırsatı sonuna kadar kullanmak için tüm imkanlarımızı seferber etmek zorunda olduğumuzu kaydetti.

“ÜRETİMDE OFFSHORING İSE YERİNİ FRIENDSHORING’E BIRAKIYOR”

Avdagiç, 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinin tüm ülkeler için tam anlamıyla krizler dönemine dönüştüğünü, ekonomi uzmanlarının da pandemiyle başlayan, Ukrayna-Rusya savaşı ile devam eden krizlerin etkisini ve çokluğunu ifade etmek için “katmerli kriz” tabirini kullandıklarını söyledi.

Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: “Dünyayı saran bu katmerli krizi çözmenin tek yolu var: Kapsayıcı ve bütüncül bir çözüm ortaya koyabilmek. Yani dünya karşı karşıya olduğu krizlerden sadece birine odaklanıp diğerlerini önemsemezse, bir kıskacın içine sürüklenecek. Bu da bize gösteriyor ki, katmerli kriz döneminde dünya katmerli bir değişime doğru gidiyor. Artık küreselleşme trendinin yerini bölgeselleşme alıyor. Üretimde offshoring ise yerini friendshoring’e yani dost ülkelerde üretim yapmaya bırakıyor. Tarihsel bir kırılım ve dönüşüm noktasına hep birlikte şahitlik ediyoruz.”

Avdagiç, Türkiye’nin gayrisafi milli hasılasının yüzde 30’unun, sanayi üretiminin yüzde 35’inin, sanayi katma değerinin yüzde 25’inin, ihracatın yüzde 50’sinin, finans ve sigorta hizmetlerinin yüzde 60’ının, bilgi ve iletişim hizmetlerinin yüzde 65’inin ve patent tescillerinin yüzde 50’sinin İstanbul’da gerçekleştiği bilgisini verdi. Avdagiç, “Eğer Türkiye ‘teknoloji rönesansı’nı başlatacaksa, doğum yeri tartışmasız İstanbul olacaktır. Geçen hafta kamuoyuyla paylaştık. Bir kez daha buradan ifade ediyorum ki, bu niteliklerinden dolayı İstanbul, özel yapısına uygun özel teşvikleri hak ediyor. Bize göre Türkiye ekonomisinin teknolojik ve yeşil dönüşüm hikayesi, İstanbul’dan başlayacaktır. Daha da önemlisi, İstanbul’un bu süreçte avantajlarıyla ortaya koyacağı başarı, diğer şehirlerimize de ilham verecektir” diye konuştu.

ArtıAvdagiçDünyaEkonomiİfadeihracatistanbulkrizMi̇lyarTürkiyeÜreti̇m
Comments (0)
Add Comment