Dava dilekçesinde, 1 Mart 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in iptali ve yürütmesinin durdurulması istendi.
Dilekçede, yasa koyucunun, 2005 Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşması’nın gereklerini de göz önünde bulundurarak zeytinciliğin teşviki, dikim alanlarının tespiti, verimliliğin artırılması ve daha az maliyetli bir üretim mekanizmasının tesisi hususlarında idarenin görevlerini ve yükümlülüklerini zeytinliklerin korunmasını esas alan bir eğilimle sıraladığı belirtildi.
İptale konu yönetmelikle zeytincilik faaliyeti yürütülen alanların münhasıran amacı dışında ve özel hukuk tüzel kişilerine kar sağlayacak şekilde tahrip edilmesinin yolunun açıldığı öne sürülen dilekçede, bu hususun hem ulusal hem de uluslararası mevzuatta zeytinlik alanların korunmasına yönelik öngörülen gerekleri ihlal ettiği savunuldu.
Yönetmeliğin uygulanması halinde zeytin ağaçlarının verimliliğinin ortadan kalkacağı ileri sürülen dilekçede, yeni ekim yapılan zeytinliklerin meyve verecek duruma gelmesinin 5-6 yıllık bir süre, verimli hale gelmelerinin ise 20 yıl gibi uzun zaman alacağına işaret edildi.
Bu kapsamda yönetmelikle öngörülen maden inşası faaliyetlerinin telafisi imkansız sonuçlar doğuracağı iddia edildi.
Konuya ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından yapılan açıklamada, Türkiye’nin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerinde kullanılmasında kamu yararının gözetileceği ve faaliyetlere belirli şartlarda izin verileceği belirtilmişti.