Kurdaki artışın en çok kendilerine yaradığı belirtilen ihracatçılar, TL’deki tarihi kayıplardan sonra isyan etti. EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Kur, ihracatı durduracak noktaya getirdi. Sipariş alınsa da verilen fiyattan mal üretilemiyor. Müşterinin bir küfür etmediği kalıyor” dedi. İKMİB Başkanı Adil Pelister ise, güven ortamının tesis edilmesini talep etti.
Türk lirasındaki rekor değer kayıpları ihracatçıyı da isyan ettirdi.
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ham madde tedariğinde yaşanan küresel sorunlarla yurt içindeki kur krizinin birleşmesinin ticari hayatı gerdiğine, ihracatçılar olarak mal alamaz hale geldiklerine, ham madde tedarik edip sipariş alsalar bile kur krizinden dolayı fiyatlama yapamadıklarına dikkat çekti.
Eskinazi, sozcu.com.tr’ye yaptığı değerlendirmede, bu durumun sipariş iptalleriyle sonuçlandığını, önlem alınmazsa sorunun büyüyeceğini dile getirdi.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister ise, kurdaki rekor artışların içeride enflasyonu tetikleyip, dışarıda ise ihracatçıyı uluslararası pazarda fiyat rekabetinde geriye düşürdüğüne dikkat çekti. Pelister, güven ortamının yeniden tesis edilmesini talep etti.
‘MÜŞTERİNİN KÜFÜR ETMEDİĞİ KALIYOR’
EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Döviz kuru ihracatı durduracak noktaya getirdi. En büyük sorunlardan biri, sipariş alsanız bile kurdaki oynaklıktan ve kurun seviyesinden dolayı ham madde fiyatını bilemiyorsunuz.
Önceden verilen fiyattan mal üretemez hale geldik. Bu yüzden az da olsa siparişleri geri çevirmek zorunda kalan ihracatçılar var. Müşterinin böyle durumlarda bir küfür etmediği kalıyor. Önlem alınmazsa bu sorun daha da büyüyecek” dedi.
‘BU DÖVİZ KURUYLA NASIL MALİYET YAPACAKSINIZ?’
Eskinazi, siparişlerin geri çevrilmesinin en çok tekstil ve konfeksiyon sektöründe öne çıktığını dile getirdi.
“İhracatçının bu kur oynaklığında fiyat verme şansı yok. Kuru nasıl hesap edecekseniz? Gün içinde yüzde 10 değişen bir kurda neye göre maliyet yapacaksanız” diyen Eskinazi, “Zaten kâr marjlari tek rakamlı seviyelerde. Herhangi bir rakibiniz risk alarak sizden daha ucuz bir fiyat veriyor. İhracatçı ne yapacağını şaşırmış vaziyette” diye konuştu.
‘ARALIK VE OCAK İHRACATINI ETKİLEYECEK’
Eskinazi, TL’deki tarihi değer kayıplarının ihracat rakamlarına negatif yansımalarının aralık ve ocak ayında görüleceğine işaret etti.
Kasım ayı ihracatı için ham madde ve siparişlerin önceden alınıp, hazırlandığını söyleyen Eskinazi, “Kasım ihracatında da rekor gelecek. Ancak asıl sorun, bundan sonraki süreçte izlenecek” dedi.
“Bir an önce önlem alınmazsa ihracatta tahmin edemeyeceğimiz yaralar açılabilir” diyen Eskinazi, şöyle devam etti:
“Şu an için siparişleri geri çevirmek zorunda kalan ihracatçıların sayısı az ama önlem alınmadığı takdirde bu sorun büyür. Müşteri kaybetmeye başlarız. En büyük korkumuz ve bahsettiğim yara da budur. Birlik olmamız gereken günler ve politikacıların bir an önce müşterek bir paydada buluşmasını, önlem almalarını talep ediyoruz. Testiyi kırmadan evvel önlem alınmalı.”
‘FİYATLARA YANSIYIP, ENFLASYONU TETİKLEYECEK’
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister ise, kur yükseldikçe, ham madde ve yarı mamul fiyatları da artacağından dolayı bu artışı ürün fiyatlarına yansıtmak zorunda kalacaklarına işaret etti.
Pelister, sozcu.com.tr’ye yaptığı değerlendirmede, “Bu da, ihracatçılarımızı uluslararası pazarlarda fiyat rekabetinde geriye düşürüyor ve fiyat verme konusunda zorlanıyoruz . Bu noktada; ihracatımızın ne kadar artacağını öngörebilmek de bir hayli zor” dedi.
“Ayrıca, yurt içine ürün veren üreticilerimiz için de benzer şekilde artan ham madde ve yarı mamul fiyatları ürün fiyatlarına yansıyarak, enflasyonu tetikleyici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor” diyen Pelister,
“İhracatçılar açısından da, döviz kurunun aşırı oynaklığının ve ani yükselişlerinin durması gerekiyor. Kurun belli bir denge ile yükselmesi/alçalması, ihracatçılarımız için de çok daha iyi ve en doğrusudur” diye konuştu.
‘LOJİSTİK SİSTEMATİĞİMİZ BOZULUYOR’
Pelister de, ham madde temininde yaşanan sorunlara vurgu yaptı.
“Navlun fiyatlarımız artarken lojistik sistematiğimiz bozuluyor. Bu tablo, fiyat rekabeti açısından da olumsuz etki ediyor” diyen Pelister, şöyle devam etti:
“İhracatçılar olarak, bu yeni ekonomik modelin bizim için ne kadar sağlıklı olup olmayacağını önümüzdeki günler gösterecek. Türkiye’nin sanayicileri ve ihracatçıları olarak, elbette ülkemizin bir an önce ekonomik istikrarın sağlanması ve güven ortamının yeniden oluşturulması taraftarıyız.”