TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Trakya’da görev yapan basın mensuplarıyla Keşan ilçesindeki otelde bir araya geldi. TBMM Başkanı Şentop, AKP ve MHP’nin Meclis Başkanlığı’na sunduğu seçim mevzuatında değişikliği teklifi ile ilgili, “Barajda yüzde 10’dan yüzde 7’ye indirme konusunda yapılan değerlendirmelerde gözden kaçmaması gereken bir husus da ittifaklar dolayısıyla, ittifaka dahil olan partiler bakımından barajın esasen sıfır olduğu. Yani ittifaka giren bir parti için baraj söz konusu değil ittifak açısından yüzde 7 baraj düşünülüyor” dedi.
Şentop’un açıklamaları şu şekilde:
“Ben daha önce 2012-2015 yıllarında AK Parti’de Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulundum. Seçimle ilgili konularda çok çalıştık. 2015’ten 2018’e kadar da Anayasa Komisyonu Başkanlığı yaptım. O süre içerisinde Anayasa değişikliğiyle beraber, seçim kanunlarında değişiklik yapan metni de komisyonda görüştük. Dolayısıyla bu bağlamda bir iki şey söylemek isterim. Türkiye’de seçim kanunlarında çok değişiklikler yapıldı zaman içerisinde. Ama 1982’den itibaren milletvekili seçimi kanununda barajın düşürülmesiyle ilgili ilk düzenleme bu. Bu açıdan bunun önemli ve kıymetli olduğunu düşünüyorum. Öbür taraftan barajda yüzde 10’dan yüzde 7’ye indirme konusunda yapılan değerlendirmelerde gözden kaçmaması gereken bir husus da ittifaklar dolayısıyla, ittifaka dahil olan partiler bakımından barajın esasen sıfır olduğu. Yani ittifaka giren bir parti için baraj söz konusu değil ittifak açısından yüzde 7 baraj düşünülüyor.
Ben bu seçim kanunun teklifindeki değişiklikleri olumlu buluyorum. Daha önce 2018’de de biz Anayasa Komisyonu Başkanı’yken çalışmalarımız vardı. O çalışmalar içerisinde bu konular da değerlendirilmiş konulardı. Bu bakımdan bazı değerlendirmeler, eleştirmeler var. Ben henüz tam olarak anlamadıklarını düşünüyorum. Mesela ‘artık oy’ diye bir şeyden bahsediliyor. Böyle bir şey yok, mevzubahis değil. Kastedilen şey partilerin bir araya geldiğindeki toplam oyları arasındaki mukayese. Bu kaldırılıyor. Şimdi her partinin kendi oyu üzerinden bir değerlendirme yapılacak. Burada sadece bir hesaplama meselesi farklılığı var. Eskiden de bir ‘artık oy’ varmış da o sanki kenarda kalacakmış gibi değerlendirme yanlış. Öyle bir oy yok. O konu Türkiye’de 1969’da konuşulmuş, tartışılmış bir konuydu. Onun dışında seçim mevzuatımızda zaten artık oylara yönelik özel bir düzenleme yoktu. Bu zaten ittifakla ilgili seçim kanunu değişikliği çalışması yapılırken de bugünkü öneride yer alan hesaplama tercihi bir alternatif olarak düşünülmüş, tartışılmıştı. O bakımdan ben metni doğru anlayıp siyasi değil de hukuki bakımdan değerlendirme yapılması gerektiğini düşünüyorum. Olumlu buluyorum genel olarak.”