Migrenin dikkat edilmesi gereken 17 tetikleyicisi

Genellikle başın bir tarafında şiddetli zonklayıcı ağrı veya nabız hissinde atmalar şeklinde görülen bir baş ağrısı türü olan migren çoğunlukla mide bulantısı, kusma ve ışığa ve sese karşı aşırı hassasiyet gibi semptomlar gösterir. Migren atakları saatlerce veya günlerce sürebilir ve bazen şiddeti dolayısıyla günlük aktivitelerinizi engellemenize neden olabilir.

Migren, kronik nörolojik bir durumdur. Başta şiddetli baş ağrısı olmak üzere çeşitli semptomları vardır. Ancak bir migren bölümü, kötü bir baş ağrısından çok daha fazlasıdır. Belirtiler kişiden kişiye değişmesine rağmen, şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, seslere duyarlılık, kokulara duyarlılık, ışığa duyarlılık, görme değişiklikleri şeklinde olabilir.

Migren epizodik veya kronik olabilir. Ayda 14 gün veya daha az migren ağrısı yaşıyorsanız, doktorlar durumu epizodik olarak sınıflandırır. Ağrıyı ayda 15 gün veya daha fazla yaşarsanız ve bu günlerin çoğunda başka migren semptomlarınız varsa, doktorlar bunu kronik migren olarak kabul eder. Migren henüz gizemini koruyan bir rahatsızlık olarak görülüyor. Kesin neden belirsiz olsa da, araştırmacılar; genetik, çevresel faktörler vücuttaki serotonin seviyeleri, beyindeki elektriksel aktivite de dahil olmak üzere birkaç katkıda bulunan faktör belirlediler. Araştırmacılar migrenin potansiyel nedenlerini araştırmaya devam ediyor.

MİGRENİN 17 TETİKLEYİCİSİ

Uzmanlar, belirli faktörlerin migren epizodunu tetikleyebileceğine inanıyor. Migren ataklarını önlemenin en iyi yolu, tetikleyicilerinden kaçınmaktır. Bunlar kişiden kişiye değişebilir ve migreni olan çoğu kişinin birkaç tetikleyicisi vardır.

Genellikle, aşağıdakiler dahil olmak üzere yiyecek ve içecekler söz konusudur:

  • Alkol, özellikle de kırmızı şarap
  • Peynir ve diğer süt ürünleri
  • Çikolata
  • Kahve
  • Kurutulmuş etler
  • Güçlü kokusu olan herhangi bir yiyecek.

Diğer yaygın tetikleyiciler ise şunları içerir:

  • Öğün atlamak: Öğünleri tamamen atlamak veya uygun öğünleri yememek migren atağına neden olabilir.
  • Egzersiz yapmak: Yoğun bir egzersiz seansı, özellikle bir süredir aktif değilseniz, migren ataklarını tetikleyebilir.
  • Dehidrasyon (susuzluk): Bazıları için en ufak bir dehidrasyon bile migren atağına neden olabilir.
  • Duyusal uyarım: Alışılmadık derecede parlak ışıklar, yüksek sesler veya güçlü kokular migren epizodunu tetikleyebilir. El fenerleri, parlak güneş, parfüm, boya ve sigara dumanı yaygın tetikleyicilerdir.
  • Hormonal değişiklikler: Migrenli kadınların yüzde 75’i atakların adet dönemleri civarında geliştiğini bildirirken, diğer kadınlar hamilelik veya menopoz sırasında migren atakları geçirdiğini söylüyor. Uzmanlar, bu zamanlarda östrojen ve progesteron seviyelerindeki dalgalanmaların migren ataklarını tetikleyebileceği belirtiyor.
  • Hormon ilaçları: Örneğin doğum kontrolü ve hormon replasman tedavisi de migren ataklarını tetikleyebilir veya kötüleştirebilir. Ancak bazen bu tedaviler migren baş ağrılarını azaltmaya yardımcı da olabilir.
  • Diğer ilaçlar: Yüksek tansiyon veya kalp yetmezliği gibi durumları tedavi etmek için kullanılan nitrogliserin gibi vazodilatörler migren ataklarını tetikleyebilir.
  • Stres: Stres, migren hastalarının neredeyse yüzde 70’i için bir tetikleyici olabilir. Duygusal stres, işteki veya evdeki taleplerden kaynaklanabilir. Aşırı efordan veya cinsel aktiviteden kaynaklanan fiziksel stres de migren ataklarını tetikleyebilir.
  • Düzensiz uyku: Çok fazla veya çok az uyumak tetikleyici olabilir. Rutin bir uyku programınız yoksa, daha fazla migren atakları yaşayabilirsiniz.
  • Hava değişiklikleri: Fırtınalar, yoğun ısı dalgaları ve barometrik basınçtaki değişimler migren ataklarını tetikleyebilir.
  • Ekran başında geçirilen vakit: Birçok kişi bilgisayar başında çok zaman geçirmenin migren ataklarını tetikleyebileceğini düşünüyor.

RİSK FAKTÖRLERİ

Tetikleyicilere maruz kalan herkes migren geliştirmez.

Aşağıdaki faktörler, durumu geliştirme riskinizi etkilemenize etkili olabilir:

Yaş: İlk migren atağı her yaşta olabilir, ancak migreni olan çoğu insan ilk ataklarını ergenlik döneminde geçirir.

Aile geçmişi: Yakın bir aile üyesinde migren varsa, bu riskinizi artırır. Aslında, durumu olan kişilerin yüzde 90’ının aile etkisi vardır. Bir ebeveynde migren varsa, riskiniz yaklaşık yüzde 50’dir. Her iki ebeveynde de migren varsa bu risk yüzde 75’e çıkar.

Cinsiyet: Çocukluk döneminde migren erkeklerde daha sık görülür. Ergenlikten sonra, kadınların buna sahip olma olasılığı üç kat daha fazladır. Kadınlarda migren riski 40 yaşına kadar artmaya devam eder, sonra azalmaya başlar.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Migren için iki ana tedavi türü vardır: Akut ve önleyici tedavi.

Bir kişi, migren atağı sırasında semptomları hafifletmek ve daha da kötüleşmesini önlemek için akut tedavi alır. Seçenekler, reçetesiz satılan ağrı kesiciler, reçeteli ilaçlar ve cihazları içerir. Bu cihazların çoğu, beynin elektrik sinyalini etkileyen uyarım sağlar.

Önleyici tedavi, migren ataklarının sıklığını, şiddetini ve süresini başlamadan önce azaltmayı amaçlar. Seçenekler, ilaçlar ve prosedürlerin yanı sıra yaşam tarzı değişiklikleri ve davranış terapisini içerir. Önleyici tedavi, sadece onu alan kişilerin yaklaşık yüzde 40’ında işe yarar. İşe yaradığında migren ataklarının sıklığını en az yüzde 50 oranında azaltmaya yardımcı olur.

AğrıBaşKronikMigrennörolojiktedaviTetikleyici
Comments (0)
Add Comment