Sentry-II adlı program, uzay ajansının yakın Dünya asteroitlerini daha iyi değerlendirmesini sağlayacak. Bugüne kadar bu asteroitlerin yaklaşık 28 bini tespit edildi ama her yıl yaklaşık 3 bin tane daha keşfediliyor.
NASA, çoğu asteroidin gezegeni tehdit etmediğini ama “gelecekte birinin Dünya’ya çarpma ihtimalinin tamamen göz ardı edilemeyeceğini” söylüyor.
NASA’nın Jet İtki Labaratuvarı’nda (JPL) çalışırken Sentry-II’nin geliştirilmesine öncülük eden Javier Roa Vicens, “Sentry’nin ilk versiyonu, neredeyse 20 yıldır faaliyette olan çok yetenekli bir sistemdi” dedi.
Çok ustaca bir matematiğe dayanıyordu: Bir saatten kısa sürede, yeni keşfedilen bir asteroidin gelecek 100 yıl içindeki çarpma olasılığını güvenilir bir şekilde tespit edebilirdiniz, bu inanılmaz bir başarıydı.
Sentry-II, bu yetenekler üzerine kurulu ve NASA’nın çarpma ihtimali 10 milyonda bir olan asteroitlerin tüm potansiyel etkilerini değerlendirmesine olanak tanıyor.
İlk Sentry, kütle çekim kuvvetlerini ve bunların bir asteroidin yörüngesini nasıl etkileyeceğini takip edebiliyordu. Ama örneğin, Güneş’in ısısının neden olduğu, asteroidin bir tarafını ısıtan ve soğudukça küçük miktarda bir itişe sebebiyet veren, Yarkovsky etkisi diye bilinen termal kuvvetler gibi diğer faktörleri hesaba katamıyordu.
JPL’de navigasyon mühendisi olan ve yine Sentry-II’nin geliştirilmesinde rol oynayan Davide Farnocchia, “Sentry’nin Yarkovsky etkisiyle otomatikman başa çıkamaması bir kısıtlamaydı” diye konuştu.
Apophis, Bennu ya da 1950 DA asteroitleri gibi özel bir durumla her karşılaştığımızda karmaşık ve zaman alan manuel analizleri yapmak zorundaydık. Sentry-II sayesinde artık bunu yapmak zorunda değiliz.
İlk Sentry’nin kısıtlamaları, bir asteroidin en olası yörüngesine dair varsayımlarda bulunacağı anlamına geliyordu. Bu varsayımlar, asteroidin gerçek yörüngesinden farklı olabiliyordu. Ancak Sentry-II, önceki versiyon gibi varsayımlara mecbur kalmadan uzaydaki binlerce rastgele hedefi modelleyebiliyor.
Farnocchia bu sürecin samanlıkta iğne aramaya benzediğini söylüyor. İğneler olası çarpışma senaryolarını ve samanlık da en olası yörüngeleri simgeliyor. Sentry iğneleri aramak için samanlığı binlerce kez karıştırırken, Sentry-II ise iğnenin nerede olduğunu tespit etmek için rastgele binlerce minik mıknatısı samanlığın üzerine fırlatıyor.
JPL’den bilim insanı Steve Chesley, “Sentry-II, çok çeşitli senaryolar arasından ufacık çarpma olasılıklarını bulma konusunda harika bir ilerleme” dedi.
Gelecekte bir asteroid çarpmasının sonuçları çok ciddi olduğunda, verilerde gizlenen en ufak çarpma riskini bile tespit etmek işe yarayacak.
Kaynak: Independent Türkçe