Türk Lirası’nın hızla değer kaybetmesi, Türkiye’yle işbirliği yapan şirketlerin kaygılanmasına yol açtı. Türkiye’nin gaz ihtiyacını karşılayan Rus Gazprom da bu durumdan kaygılı.
Türk Rus’un haberine göre, Rus Kommersant Gazetesi, Türk Lirası’ndaki değer kayıbının Gazprom için bir tehdit yarattığı yorumunu yaptı. Olayla ilgili gazetede çıkan yazıda, son gelişmelerin Rusya’dan gaz ihraç eden Türkiye’deki özel şirketlerin ödeme yapma kabiliyetini tehdit ettiği, Gazprom’un devlet garantisi veya ön ödeme isteyebileceğine dikkat çekildi.
Yazıda ayrıca, Türkiye’nin Gazprom’la yıllık 8 milyar metreküplük sözleşmesi olduğu ve bu sözleşmenin 1 Ocak 2022’de sona ereceği, doğalgaz alımının yarısının Botaş’a, kalanının ise özel gaz ithalatçılarına ait olduğu hatırlatıldı.
Kommersant, Gazprom’un, Türk şirketleriyle sürekli ödeme sorunu yaşadığını, 2019 yılında Türk gaz ithalatçılarının şirkete borcunun 1,7 milyar dolara ulaştığını vurguladı.
Tass haber ajansı, “Cumhurbaşkanı’nın devletin ekonomi politikasına müdahalesi nedeniyle TL düşmeye devam ediyor” yorumunu yaptı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüksek faiz oranlarını enflasyonun nedeni olarak gösterdiği belirtilen haber analizde, “Erdoğan’a göre, enflasyonla mücadeleyi o daha iyi biliyor. Bu açıklamalar, Türkiye ekonomisinin doğrudan bağımlı olduğu uluslararası yatırımcıları ürkütüyor. Ülkeden sermaye çıkıyor” değerlendirmesinde bulunuldu.
Erdoğan’ın, “Faiz her kötülüğün hem anasıdır hem babasıdır” sözlerine dikkati çeken Rus ajansı, gelişmekte olan ülkeler içinde geçen ekim ayından itibaren TL’nin Brezilya Reali’nin ardından en fazla değer kaybeden ikinci para birimi olduğuna dikkat çekti.
Liradaki rekor değer kaybının yarattığı risklere de işaret edilen yazıda, “TL’nin değer kaybı nedeniyle Türkiye, yüksek fiyat artışları ve yurttaşların refah seviyesinde düşüşle karşı karşıya. Sermayenin serbest dolaşımının olduğu ülkede bankalar döviz kuru ile faizler arasında denge kuramaz. Analistler uzun süredir Türkiye’yi dış faktörler karşısında en hassas pazarlardan biri olarak görüyor. Yatırımcılar hem küresel ekonomik durumdan hem de yerel siyasi risklerden etkileniyor. Türkiye’de her ikisinde de her şey yolunda gitmiyor” değrlendirmeleri yapıldı.
Rus ajansı, faiz artışına gidilmemesi halinde Türkiye’de enflasyonun yüzde 30’a çıkabileceği ve döviz piyasasında tam bir çöküş yaşanabileceği uyarılarının yapıldığına da işaret etti.
Forbes Rusya, “Türk lirası son üç yılın en kötü düşüşünü yaşadı” başlıklı haber analizde, “Erdoğan’ın Merkez Bankası’nı üç ay içinde üçüncü faiz indirimi için övmesinin ardından Türk lirası tüm zamanların en düşük seviyesine ulaştı. Dolar, 13’ü de geçti” denildi.
Yazıda, “Erdoğan, ekonomistlerin faiz indiriminin zaten yüzde 20’ye yaklaşan enflasyonu hızlandırdığına dair uyarılarına rağmen, art arda üçüncü ay için faiz indiriminden memnun olduğunu söylüyor. Erdoğan, Türkiye’nin daha yüksek faiz talep eden ‘küresel finans cambazlarına‘ boyun eğmeyeceğine söz verdi” vurgusu yapıldı.
Görüşü alınan bir analist, liradaki düşüşü “Erdoğan’ın bahis savaşının kaçınılmaz bir sonucu” sayarken, “Liranın serbest düşüşü, ancak Türkiye’de bağımsız bir Merkez Bankasının bir işareti, müdahalesi ile durdurulabilir. Ancak bunun fazla ihtimali yok, çünkü ipler Erdoğan’da” dedi.
Eho Moskvı radyosu, haberi gün içi sürekli yenilerken “Lira değer kaybında rekor üstüne rekor kırıyor” vurgusu yaptı.
Haberlerde, muhalefetin acil erken seçim çağrısı yaptığı belirtildi.
K. Pravda’nın haberinde, “Türk lirası tarihinde bu kadar büyük düşüş görmemişti” dedi.
İzvestiya gazetesi de, uzman görüşlerini aktarırken, krizden çıkış için iktidara seçim baskısının artmakta olduğuna değindi.
Diğer yandan Rus Rublesi de bu hafta son üç ayın en düşük düzeyini görürken, dolar 75 rubleyi gördü. Ukrayna çevresinde artan jeopolitik riskler yüzünden hem ruble değer kaybediyor, hem de Rusya borsası uzun bir aradan sonra düşüşte.
Bu arada sosyal medyada yapılan yorumlarda, liranın düşmesiyle Türkiye’de tatilin daha da ucuzladığı, yılbaşı turlarına talebin artacağı belirtildi.