Sarıgül, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Parti olarak yapay gündemleri değil, halkın gündemini takip ettiklerini ifade eden Sarıgül, esnaf borçlarının faizsiz silinmesini, elektrik ve doğal gaz zamlarının geri alınmasını, bu kalemlerdeki KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesini istedi.
En düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması, asgari ücretin açlık sınırının altında kalmayacak şekilde güncellenmesi gerektiğini kaydeden Sarıgül şöyle devam etti:
“Çiftçinin traktörüne, nakliyecinin kamyonuna, taşımacının minibüsüne, otobüsüne, taksilere indirimli akaryakıt verin. 2 bin 927 engelli atamasını 10 bine çıkarın. Cemevleri dernek değildir. Cemevleri ibadethanedir. Cemevlerinin giderlerini karşılayın. Gençlerimizin Kredi ve Yurtlar Kurumu’na olan borçlarına bir çözüm bulun. Özel okullarda ve kurslarda çalışan öğretmenlerimizin hakkını verin. Askerliğini er ve erbaş olarak yapanların primlerini devlet ödesin.”
“Türkiye’nin kurtuluşunu ekonomik milliyetçilikte görüyoruz” ifadelerini kullanan Mustafa Sarıgül, ” Ekonomik milliyetçilik, başımızın dik, karnımızın tok, sırtımızın pek olması demektir. Ekonomik milliyetçilik, büyük Türkiye demektir, güçlü Türkiye demektir. En önemlisi de tam bağımsız Türkiye demektir. Ekonomik milliyetçilik, toprak işleyenin, su kullananın demektir. Ekonomik milliyetçilik, ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen demektir.” değerlendirmesinde bulundu.
“YABANCILARA HAMALLIK YAPMAKTAN, IRGATLIK YAPMAKTAN BIKTIK”
Sarıgül, bir İspanyol şirketin 20 yıllığına Dalaman Havalimanı’na ortak olduğunu aktararak, yabancı yatırıma karşı olmadıklarını ancak bunun belli kriterleri olduğunu söyledi.
Kaliteli yabancı yatırım, kaliteli turist istediklerini anlatan Sarıgül, “Yabancılara hamallık yapmaktan, ırgatlık yapmaktan, garsonluk yapmaktan bıktık” dedi.
“ULUSUMA AÇIKLAYACAĞIM”
Hiçbir zaman “arkasında ne olduğu bilinmeyen kapının açılmaması gerektiğini” belirten Sarıgül, şunları söyledi:
“Siyaset, dosta tavsiye edilmeyecek düşmana bırakılmayacak bir iştir. Siyaset, ülke sorunlarını çözmektir. Siyaset 24 saat yaşanan bir olaydır. 28 Şubat’ın ne olduğunu, 28 Şubat’ta neler yaşandığını birçok siyasinin korktuğu ve söylemeye cesaret edemediği o askeri darbelerin Türkiye’mize neler kaybettirdiğini ya 27 Şubat günü ya 28 Şubat günü bu kürsüden bütün belgeleriyle ulusuma açıklayacağım. Bir daha demokrasiyi tehlikeye sokmak isteyen 28 Şubat mantığında olanların ne olduğunu, o tezgahların nasıl hazırlandığını da o gün açıklayacağım”