Türkiye İnsan Hakları Kurumu Vakfı (TİHAK), 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde yazılı açıklama yaptı.
Şair Muzaffer İlhan Erdost’un “Türkiye’de göreli de olsa insan haklarının yaşama geçmesi içte baskıcı ve dışa bağımlı olmaktan kurtulmakla olanaklıdır” sözüyle başlayan açıklamada, “Gerçekten de öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, iktidarını zor kullanma yoluyla pekiştirmekten başka çaresi kalmamış olan AKP-MHP ortaklığının sermaye yanlısı ve gerici düzeni, her geçen gün yeni insan hakları ihlallerinin gündeme gelmesine neden oluyor. Bu durum, Türkiye’de insan haklarının yaşama geçmesinin önündeki en büyük engeldir!” denildi.
‘TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’
İstanbul Sözleşmesi’nin feshinden, öğrencilerin yaşadığı barınma sorununa kadar pek çok konuya dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“İnsan hakları, insanların insan onuruna yaraşır biçimde yaşamaları bakımından hayatidir. Oysa AKP iktidarı, mesleklerini özgür ve bağımsızca yapmak isteyen gazetecilerin, akademisyenlerin, yazarların, yargıç ve savcıların, bürokratların, işçilerin önüne, bir sopa olarak kullandığı yargıyı çıkarmakta; görevlerini onurlu bir biçimde yerine getirmeye çalışan birçok insanı yargı yoluyla açlığa mahkûm etmektedir. Bilinmelidir ki insan haklarının gerçek anlamıyla hayata geçmesi, ancak emperyalizmin ortadan kalkmasıyla mümkündür! Türkiye İnsan Hakları Kurumu Vakfı olarak bizler, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde, bu ‘baskıcı ve dışa bağımlı’ gerici düzenin yerine bağımsızlık, özgürlük ve eşitlik temelinde inşa edilecek bir insan hakları düzeninin kurulmasını arzuluyor ve insan hakları ihlallerinin takipçisi olacağımızı duyuruyoruz.”