Tunuss’un başkenti Tunus’ta yer alan Yüksek Yargı Konseyi binası önünde toplanan onlarca 25 Temmuz Hareketi üyesi, Konsey’in kapatılmasını talep eden pankartlar taşıdı ve Konsey aleyhine slogan attı.
Eylemde konuşan Hareketin Sözcüsü Abdusselam Hamdi, Yüksek Yargı Konseyinin “terörizm, yolsuzluk ve devrime karşı işlenen suçların ortağı olduğunu” savundu.
“FESHEDİLENE KADAR EYLEMLERİMİZE DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Said’e destek veren tüm tarafları birlik olmaya davet eden Hamdi, parlamenter sisteme dönmeyi reddettiklerini söyledi.
Eyleme katılan göstericilerden Abdulhamid Evladali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Yüksek Yargı Konseyinin temizlenmesini istiyoruz, bunun yolu Konseyi feshetmekten geçiyor. Konsey feshedilene kadar eylemlerimize devam edeceğiz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Said’in 25 Temmuz “olağanüstü kararlarının” ardından kurulan Hareket, Said’i destekleyen çeşitli eylemler düzenliyor.
CUMHURBAŞKANI SAİD, KONSEYİ KAPATMA NİYETİNİ AÇIKLAMIŞTI
Tunus Cumhurbaşkanlığının sosyal medya hesabında, bugün Said’in Yüksek Yargı Konseyini feshetme niyetini açıkladığı bir video yayımlandı.
Said, “Şu andan itibaren bu Konsey tarihe karıştığını bilsin. Konsey mevkilerin satıldığı yer haline geldi. Yargıçlar sadakate göre atanıyor. Onların yeri şimdi oturdukları yer değil, sanıkların durduğu yerdir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Said, 19 Ocak’ta da Yüksek Yargı Konseyi üyelerine tanınan imtiyaz ve maddi yardımları kaldırdığını duyurmuştu. Said’in bu kararı birçok kesim tarafından yönetimin yargıya müdahalesi olarak değerlendirilmişti.
TUNUS’TAKİ SİYASİ KRİZ
Tunus’ta Cumhurbaşkanı Said’in geçen yıl açıkladığı olağanüstü kararların ardından siyaset, ekonomi ve yargı alanında yaşanan krizler artarak devam ediyor.
Said, 25 Temmuz 2021’de ilan ettiği olağanüstü kararlarla parlamentonun çalışmalarını dondurdu ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı. Said, 22 Eylül’de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.
Cumhurbaşkanı’nın aldığı tüm bu kararlar, ülkede bir tür “istisnai durum” oluşmasına yol açtı.
Bazı kesimler Said’in kararlarını “darbe” olarak nitelendiriyor ve Tunus’un demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.