Yunanistan’ın Fransa’dan sipariş ettiği Rafale tipi savaş uçaklarının ilk teslimatı yapıldı. Atina’nın toplam 24 adet temin etmesi planlanan Rafale tipi Fransız savaş uçaklarının ilk 6’sı, Atina’nın kuzeyindeki Tanagra Hava Üssü‘ne iniş yaptı.
İniş sırasında düzenlenen törende Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis de hazır bulundu. İlk teslimatın siparişten 16 ay sonra yapıldığına dikkati çeken Miçotakis, 6 uçaklık ikinci teslimatın 2022 içinde ve diğer teslimatların da 2023 ve sonrasında yapılacağını belirtti.
Söz konusu satın alma işlemine dair Cumhuriyet’e konuşan Emekli Korgeneral Nejat Bilgin, bir ülkedeki silah gücünün çeşitliliğinin ambargolara karşı elastikiyet sağladığını ancak ekonomik açıdan yıpratıcı olduğu söyledi. Bilgin ayrıca, Yunanistan’ın yeni filosuna karşı Türkiye’nin baş edebilecek bir hava gücüne sahip olduğuna dikkat çekti.
“TÜRKİYE BAŞ EDEBİLECEK BİR GÜÇTE”
Yunanistan’ın yeni silah gücü olan Rafale tipi uçakların daha önce 18 adetten 24’e çıkartıldığını vurgulayan Bilgin, “Yunanistan uçakları tam bir filo haline getirmek istiyor. İki ülkenin gücünü karşılaştırdığınızda bu bir tehdittir ancak rahatlıkla söyleyebilirim ki Türk Hava Kuvvetleri’nin mevcut yapısı hâlâ bu tehdit ile baş edebilecek bir güçte” dedi.
Özellikle dışa bağımlı silah sistemlerinde iki seçenek olduğundan bahseden Bilgin, “Birincisi; çeşitlendirmek. Fransız, Amerikan, İngiliz uçakları gibi… Ama çeşitlendirdikçe uçakların maliyeti artar. Uçağın fiyatı kabaca 70-75 milyon dolar arasında ama bunun bir o kadar da 30 yıllık ömrü içinde idame işletme masrafı vardır” diye konuştu.
ÇEŞİTLİLİK AMBARGO AÇISINDAN AVANTAJLI
Bilgin, uçakların satın alma fiyatından çok idame işletme giderlerinin satan ülke için en önemli gelir kaynaklarından biri olduğunu söyledi. Aynı fiyat, satın alan ülke için de en büyük gider kaynağı haline gelir. Farklı ülkelerin silah sistemlerine sahip olmak ekonomik açıdan yıpratıcı olduğunu anlatan Bilgin, “ABD, Fransız, İngiliz uçaklarına aynı anda sahip olmak yıpratıcıdır. Böyle durumlarda depolarda bazıları ölü yatırım olmak üzere daha çok malzeme tutmak gereklidir. Farklı ülkelerden almanın faydası ise ABD’nin bize yaptığı gibi ambargo uygulandığı zaman size bir seçenek kalmış olur. Ambargo tehdidinden kurtulmuş olursunuz” ifadelerini kullandı.
DOĞU AKDENİZ’DE FRANSIZ VARLIĞI
Yunanistan’ın en büyük avantajının siyasi olduğunun altını çizen Bilgin, son olarak şunları kaydetti:
“Fransa gibi büyük bir gücü arkasına almış oldu. Bizim açımızdan büyük bir durum değil ancak Yunanistan, Fransa gibi büyük bir gücü arkasına aldığı zaman daha büyük bir güç olan Avrupa Birliği’nin de desteğini almış olur. Kendine siyasi bir güç sağlamış olur. Fransa, Doğu Akdeniz’den, Suriye’den hiç vazgeçmedi. Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs’ın etrafındaki yataklarla ilgili kaynaklardan yararlanabilmek için arkasına Fransa’yı da almış oldu. Olaya bu açıdan bakmak lazım. Onun dışında Yunanistan kendisine bir güç katmış olsa da Türkiye hâlâ bu güçle baş edebilecek bir Hava Kuvvetler’ine sahiptir.“