HUPALUPAEXPO tarafından Metropol İstanbul içinde 2.3 m2 büyüklüğünde alana kurulan NASA Uzay Sergisi, Astronot André Kuipers’i ağırladı. Avrupa Uzay Ajansı (ESA) astronotum Kuipers, NASA Uzay Sergisi’nde uluslararası insanlı uzay uçuşunun perde arkasına dair deneyimlerini paylaştı, uzaydan dünyanın sürdürülebilirliğine bakışı anlattı.
André Kuipers “NASA Uzay Sergisi ile Türkiye’deki uzay meraklıları ile bir araya gelebildiğim için gerçekten çok mutluyum. Bu sergiden çok etkilendim, hayalleri geliştiren bir sergi. Toplum ile bir araya gelmek, onlara uzay ve uzay yolculukları hakkında bilgi vermek astronot olarak önemli bir görevimizdir. Binlerce kişiden oluşan büyük bir ekibin parçası olan astronotlar aynı zamanda yerdeki insanların elleri ve gözleridir. Astronotlar, bir uzay aracının pilotları, uzay istasyonunun bakım mühendisleri, dünyadaki profesörlere yardımcı olan laboratuvar çalışanları, ilk yardım görevlileri, itfaiyeciler ve basın görevlileri olarak eğitilirler” dedi.
André Kuipers, insanlı ya da insansız uzaya yapılan yolculukların sıklaşacağını, bilimsel çalışmalar, Ay’ın doğal kaynaklarının gelecekteki madencilik faaliyetlerinde kullanılması ve Mars’a yapılan seyahatlere hazırlanmak için 2030’dan önce insanların Ay’a tekrar gideceğini söyledi.
Sunumunda İstanbul, Ankara ve Antalya’nın uzaydan çekilen fotoğraflarını gösteren André Kuipers, şunları söyledi:
“Uzaydan Dünya’nın görüntüsü kelimenin tam anlamıyla bu dünyada yaşanamayacak bir deneyim. Dünya’yı, diğer gezegenleri, bir kuyruklu yıldızı ve yıldızlarla dolu gökyüzünü uzaydan görmek, çok daha büyük bir şeyin parçası olduğumuzu anlamamı sağladı. Bana kozmik bir his verdi. Ağırlıksız ortamda süzülmek, uzayda olmanın eğlenceli yanlarından biri, suda yüzen bir balık hissi veriyor.”
Asıl mesleği doktorluk olan Hollandalı André Kuipers, 2004’te Delta görevi sırasında 11 gün, PromISSe görevinde 193 gün olmak üzere toplamda 204 günü uzayda geçirerek Avrupa tarihinin en uzun uzay uçuşunu gerçekleştirmişti. NASA’nın 50 yıllık uzay çalışmalarını ve deneyimlerini yansıttığı NASA Uzay Sergisi, bünyesinde yer alan gerçek boyutlu ve tarihi öneme sahip koleksiyon eserleri, interaktif teknolojilerle zenginleştirilmiş VR alanları ile uzayı deneyimleme imkanı sunarken, ziyaretçilerini evrenin gizemine ışık tutan bir yolculuğa çıkarıyor. Ziyaretçilerin dokunabileceği gerçek Ay Taşı’nın da bulunduğu sergide, uzay roketlerinin kopyaları ve tam boyutlu uzay aracı modelleri, Saturn V roketinin 10 metre uzunluğundaki modeli, uzaya giden astronotlar tarafından bizzat giyilen kıyafetler, astronot menüleri ve görevlerde kullanılan ekipmanlar ile Apollo kapsülü, Sputnik 1 uydusunun ve Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) modelleri en çok ilgi çeken parçalar arasında yer alıyor.
Sergide, Elon Musk’ın sahibi olduğu Space X tarafından geliştirilen Starship’in prototip modeli de bulunuyor. Rehberli turlar ile VR ve simülasyon teknolojileriyle ziyaretçilerin uzay maceralarına interaktif şekilde dahil olmasına imkan sağlayan NASA Uzay Sergisi, atölye çalışmalarıyla da her yaştan meraklısına heyecan ve eğlence dolu bir uzay deneyimi vadediyor.