Cumhurbaşkanı Erdoğan: KDV indirimini yansıtmayan firmalara yaptırım uygulanacak
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Gıda ürünlerindeki KDV oranının …
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu.
Gıda ürünlerindeki KDV oranının yüzde 1’e düşürüldüğünü hatırlatan Erdoğan, “İstanbul’daki toplantıda iş dünyamızdan gıda başta olmak üzere tüm ürünlerde yüzde 7 KDV ve yüzde 7 kendi fedakarlıkları şeklinde en az yüzde 14’lük bir indirim beklediğimizi söyledim. Bakanlıklarımız KDV indiriminin fiyatlara yansıtılıp yansıtılmadığını yakından takip edecek, aksi yönde davranış sergileyen firmalara gereken yaptırımları uygulayacaktır” diye konuştu.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyaretine de değinen Erdoğan, “Farklı alanlarda imzaladığımız toplam 13 anlaşmayla ülkelerimiz arasındaki münasebetlerin ahdi temelini güçlendirdik. Bir süredir durgunluk içinde olan Türkiye ile BAE ilişkilerine yeni bir ivme kazandıran bu ziyaretin her iki ülke açısından verimli ve hayırlı neticeler doğuracağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Karantina döneminde çalışmalarımızı evden sürdürdük. Geçmiş olsun dileklerini ileten tüm siyasi parti genel başkanlarına, milletvekillerine, yöneticilerine, sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ederim.
- Çeşitli vesilelerle telefonlarla görüşerek pek çok hususu takip etme fırsatı bulduk. Devlet ve hükümet işlerini takip ettik, talimatları verdik. Testimizin negatife dönmesinin ardından Aksakallılar üyeleri ile bir araya gelerek birlikte yapacağımız çalışmaları istişare ettik.
KDV İNDİRİMİ: FEDAKARLIĞI SADECE DEVLET BEKLEMEK GERÇEKÇİ DEĞİLDİR
- Üreticiden toptancıya gıdanın tüm süreçlerini kapsadığı için enflasyonla mücadele kararlılığımızla attığımız adım, KDV indirimidir. Bakanlıklarımız KDV indiriminin fiyatlara yansıtılıp yansıtılmadığını yakından takip edecek, aksi yönde davranış sergileyen firmalara gereken yaptırımları uygulayacaktır. Hepimizin aynı gemiden olduğumuza ülkenin kazancından hep beraber faydalandığımıza göre yükü birlikte omuzlayacağız. Fedakarlığı sadece devletten beklemek gerçekçi değildir.
BAE ZİYARETİ
- Ziyaretim sırasında farklı alanlarda imzaladığımız anlaşmalarla ülkelerimiz arasındaki ilişkileri güçlendirdik. Bir süredir durgunluk halinde olan BAE-Türkiye ilişkilerinin bu hamleyle güçleneceğine inanıyorum. Körfez bölgesi başta olmak üzere Türkiye’nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine destek verecek ülkelerle temasları daha da sıklaştıracağız.
- Görüldüğü gibi ülkemize ve milletimize hizmetimizi yoğun bir şekilde yürütüyoruz. Türkiye’nin geçtiğimiz 20 yılda nereden nereye geldiğini görmeden; 2023 hedeflerimizin anlaşılması mümkün değildir.
- Biz hükümete geldiğimizde ülkemizin nüfusu 65 milyondur. Altyapısı, eğitimden sağlığa, ulaşımdan, enerjiye, her alanda yılların birikimi olan sorunların altında eziliyorduk. Temel hak ve özgürlüklerden kaynaklanan sorunları da bunlara eklemek gerekiyor.
- Milletimizin insanca yaşamasının zor olduğu günlerden geçerek bugünlere geldik. O günleri yaşamamış gençlerimize bunu anlatmanın zor olduğunu farkındayız.
- Dün önceliğimiz egemenlik haklarımızı hiçe sayan kuşatmalardı. Dün önceliğimiz çoluğumuzun çocuğumuzun karşısında mahçup bırakan işsizlikti. Dün önceliğimiz hayatımızı saran yokluklardı, mahrumiyetlerdi. Ülkenin bir ucundan diğer ucuna gitmenin eziyet olduğu dönemlerden geldik. Musluktan akan suyun, yanan lambanın temin edilebilmesinin sevinç nedeni olduğu bir dönemden geçtik.
- Ülkemiz 20 yılda kurduğumuz güçlü altyapı sayesinde bu günleri geride bıraktı. Bugün artık sınırları içerisinde hiçbir terör faaliyetine izin vermeyen bir Türkiye var. Bugün artık vatandaşların can güvenliğinden emin olduğu özgür bireylerin Türkiye’si var.
“BAŞI DİK BİR TÜRKİYE VAR”
- Bugün vatandaşlarının başı dik bir Türkiye var.
- Küresel sağlık ve ekonomik krizinin gelişmiş, gelişmekte olan ayrımı yapmadan tüm ülkeleri kasıp kavurduğu dönemde biz vites yükselttik. Hükümet olarak uyguladığımız ekonomi programının odağında vatandaşımızı korumak vardır.
- Tarihimizin en yüksel iş gücüne katılım oranına ulaştık. Hatırlarsanız salgının ilk aylarında iş gücüne katılım 29 milyona kadar gerilemişti. Dünyanın kendi içine kapandığı bu dönemde biz üretimi ve bireyi destekledik.
- Dün küçülürken bizim büyüdüğümüz bir dönemi geride bıraktık. Bahar mevsimi ile birlikte canlanacak turizm, inşaat ve tarım sektörleri istihdamı arttıracaktır.
“ELBETTE CANIMIZI YAKAN FİYAT ARTIŞLARI VAR”
- Elbette sokakta canımızı yakan fiyat artışları var. Bunların hepsi de geçidir, bu döneme mahsustur.
- Böyle dönemlerde asıl olan nice krizler içinde kıvranan bölgemizde başı dik durabilmektir. Bunun için fabrikaların çalışması, esnafın açık kalması, toprağın ekilmesi, hayatın canlı şekilde akışı çok önemlidir. Buralarda bir tıkanıklık yaşanırsa işte o zaman felaket kapımıza dayanmış demektir. Hali hazırda en büyük sorunumuz yüksek enflasyondur.
- Avrupa’dan ABD’ye kadar önümüzdeki döneme ilişkin en önemli sıkıntısı, krizi işsizliktir. Bunun için batıdaki Merkez Bankaları faizleri yükseltmekten kaçınıyor. Daha da önemlisi bunların çoğunun zaten kırılgan olan siyasi ve toplumsal krizin altından kalkıp kalkamayacağı da meçhuldur.
- Uyguladığımız ekonomi politikalarının kimi mahcubiyetle de olsa içeride ve dışarıda teslim edildiğini görüyoruz.
- Aldığımız tedbirlerin vatandaşlarımıza olumlu etkileri her geçen gün kendini gösterecektir.
ELEKTRİK FATURALARI
- Türkiye bugün enerji konusunda elektriğin yokluğunu değil, fiyatını tartışabiliyorsa bunu 20 yılda 100 bin megawata ulaştırdığımız altyapıya borçluyuz. Ülkemizin elektrik üretene santral sayısını arttırarak, dağıtım şebekelerini yükselterek toplam elektrik üretimimizi 4 kat arttırdık.
- Son dönemde enerji fiyatı dünyada oldukça yükselmiştir. Ama bu sadece bize ait değil. Bu sadece bize mahsus bir durum da değil. Küresel düzeyde doğalgaz 10 kat, kömür fiyatları 5 kat artmıştır.
- Elektrik ve doğalgaz fiyatlarının avro cinsinden rakam ve asgari ücrete oranları üzerinden Avrupa ülkeleriyle karşılaştırmasını yaparak sizlerin dikkateine sunmak istiyorum.
- Konutlarda ayda 200 kilowat üzerinde baktığınızda Türkiye vatandaşlarına en uygun fiyatla hizmet sunan üçüncü ülke. Aynı miktardaki tüketim bedelini asgari ücretleri üzerinden karşılaştırırsak Türkiye’de yüzde 5’lik bir oran çıkarken; Almanya’da yüzde 6’lık bir tablo ile karşılaşıyoruz.
- Geçtiğimiz yıl sadece elektrik ve doğalgazda sübvansiyon yaparak sıkıntı da olan vatandaşlarımızın ilave yüklere girmesine mani olmuştur.
BEKLENEN DÜZENLEMELER GELMEDİ
- Yılbaşı itibari ile tarifelerde yapılan düzenlemelere rağmen haneleri desteklemeye devam ediyoruz. Her zaman olduğu gibi milletimizin derdine derman oluyoruz.
- Yapılan analizler, Ocak ayı itibari ile tüketicilerin yüzde 60’nın düşük tarifelerden fatura ödediğini göstermektedir.
- Öncelikle 210 kilowat’a kadarki düşük tarife üzerindeki yüksek tarife yeniden değerlendirilecektir. Ticari işletmelerimiz içinde benzer bir kademelendirme yapacaktır. Böylece dernekler, vakıflar, cemevleri de dahil ticarethane olarak değil konut olarak tarifelendirilecektir.
ÖĞRENCİLER ‘MÜJDE’
- Bilindiği gibi gençlerimizin talepleri doğrultusunda 16 GB’lik internet desteğini 32 GB’a çıkardık. Şimdi de yurtlarda kalan öğrencilerimize verdiğimiz yemek desteğini 750 liraya yükseltiyoruz. Böylece üniversite öğrencilerimizi enflasyon sebebiyle yemek fiyatlarındaki artışa karşı korumaya almış oluyoruz.
KORONAVİRÜS SALGINI
- Omicron varyantı vaka sayılarını arttırmasına rağmen hastanelerde sistemi zorlayacak bir durum ile karşılaşmadık. Koronavirüse karşı geliştiren bir ilacı millileştirdik. Aşı eksik olan vatandaşlarımıza TURKOVAC aşısını yaptırma tavsiyesinde bulunuyorum.