Emekliler, 16 Nisan Cumartesi günü Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelerek insanca yaşanabilir maaş talebiyle eylem yapacak. Eyleme ilişkin ANKA Haber Ajansı’na konuşan Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen, emeklilerin Türkiye’de işsizlerden sonra en yoksul kesim olduğunu vurguladı. Ergen, şöyle konuştu:
“EMEKLİLER ET YEMEYİ UNUTTU, BIRAKIN ETİ SEBZE ALMAYI UNUTTU”
“Yaptığımız gözlemler şuydu, Türkiye’de işsizlerden sonra en yoksul kesim emeklilerdir. Emekliler et yemeyi unuttu. Bırakın eti sebze almayı unuttu, bugünkü koşullarda. Çocuklarına harçlık veremiyorlar. Öğrencisi olanlar var. Onlar çocuklarını okutmaktan aciz durumdalar. Ev kiraları oldukça pahalandı. Komple bir yoksulluk, bırakalım yoksulluğu komple bir açlık var. Bırakalım yoksulluğumuzu bizim açlığımıza, ölüm sınırımıza yaklaştığımız dönemde sorunlarımıza çare üretilememesinden kaynaklı bir sıkıntıydı.
“BÜYÜKŞEHİRLERDE BEKÇİLİK, TEMİZLİK, ÇAY GETİR GÖTÜR İŞİ YAPIYORLAR”
Emeklilerin yarısından çoğunun kötü koşullarda çalışarak evini geçindirdiğini belirten Ergen, “Özellikle büyük kentlerde bekçilik, tamirhaneler, temizlik hizmetlerinden tutun da çay getir götüre kadar değişik yerlerde çalışan emekli arkadaşlarımız var. Bu oran azımsanmayacak kadar. Çaresizlik, ne yapsınlar çalışmak zorundalar. Çalışamayanlar da sürünüyor zaten, ölüm sınırında” dedi.
“MANDA YOĞURDU VE KESTANE BALINA YETMEYECEĞİ KESİN”
En düşük emekli maaşı olan 2 bin 500 liranın hiçbir şeye yetmediğini vurgulayan Ergen, “Manda yoğurdu ve kestane balına yetmeyeceği çok kesin. 2 bin 500 lira ile geçinilir mi deseniz, geçinilmez. Sürünülüyor. Aslında sürünüyorlar. Pazara gidip bir kilo domates mi alacak, mümkün değil. Halk ekmek kuyrukları emeklilerin buluşma noktası haline geldi. Bugün halk ekmek kuyruklarında heder olacak emeklilerden sorumlu iktidardır. Yine pazarlarda pazar sonunu bekleyip artık malzemeleri bir şekilde onların içinde varsa sağlam alıp, eve götürüp çoluk çocuğuna ya da kendilerine yedirmeye çalışan emekliler var” diye konuştu.
Ergen, taleplerini ise şöyle sıraladı:
- “Önümüzde bayram var. Bayram harçlığı değil, bize çocukça harçlık vermesinler. Yılda dört defa ek ödeme yapsınlar. Her ek ödemenin asgari ücretten az olmaması gerekir.
- Yüksek enflasyon altında ezilen biz emekliler için yıl başında yapılan zamlar bir anlam ifade etmiyor, zamlar eridi. Acilen emeklilere ek zam yapılması talebimiz var. Yüzde 60’ın altında olmamalı. En düşük emekli maaşının 5 bin 200 liradan başlaması gerekir.
- Sağlıkta katkı payının kaldırılması, erişilebilir ve güvenlik sağlık hizmetinin verilmesi. Emekliler sağlık sorunları olan kesimdir. Bizim sağlığa kolay ulaşmamız gerekiyor. Herhangi bir tetkik için bize 3-4 ay sonraya gün veriyorlar. Şimdi böylesi bir durumda emeklilerin yaşama şansı kalır mı? Acil tetkik olması gerekiyor. Ne yapıyorlar bu sefer özel hastanelere yönlendiriyorlar. Fiyatlarını karşılamamız mümkün değil.
- Bizim sendikalarımızın önündeki engeller kaldırılsın. Yasal engel yoktur… Bizim sendikamız açısından bakıldığında istinaf mahkemesi kapatılmamıza karşı oybirliği ile karar verdi fakat bu dikkate alınmadı, itiraz edildi. Yargıtay’a taşıyıp kapattılar. Biz de onu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık. Dolayısıyla bir siyasi tercihtir bu. Emekli sendikaların kapatılması yönündeki tasarruf hukuki değil siyasi karar sonucu ortaya çıkıyor. Bunun telafi edilmesi lazım.
- Bir başka talebimiz de bu zamların geri alınmasıdır. Yüksek zamlar yapılıyor. Özellikle enerjide. Akaryakıt, doğal gaz, elektrik gibi birçok kalemde. Gıda, temel tüketim maddeleri vs. Bu zamlarla yaşanmaz. Bu zamlara da yetişemeyiz. Bu zamların geri çekilmesi lazım.”
