Hologram teknolojisi gelecekte görüntülü konuşmanın yerini alabilir mi?
Covid pandemisi nedeniyle ülkelerarası seyahatlerin neredeyse durduğu dönemde, hologram teknolojisine olan ilgi arttı. Peki bir insanı sanki …
Covid pandemisi nedeniyle ülkelerarası seyahatlerin neredeyse durduğu dönemde, hologram teknolojisine olan ilgi arttı. Peki bir insanı sanki karşımızdaymış gibi görmemizi sağlayan üç boyutlu yansıtma teknolojisi hologram, ileride görüntülü konuşma araçlarının yerini alabilir mi? BBC Ekonomi Muhabirleri Andrea Murad ve Will Smale, hologram teknolojisi üreticileri ve uzmanlarla görüştü.
İsviçreli lüks saat markası IWC’nin patronu Christoph Grainger-Herr, Covid sınırlamaları nedeniyle Çin’de düzenlenen bir küresel ticaret fuarına katılamayınca, Star Trek tarzı bir yöntemle oraya ışınlanmaya karar verdi.
Nisan ayında Şanghay’da düzenlenen etkinliğe planladığı gibi seyahat ederek katılamayan Grainger-Herr, 4K çözünürlüklü gerçek boyutlu hologram teknolojisi sayesinde kendisini gösterebildi.
Grainger-Herr, üç boyutlu hologram teknolojisi sayesinde fiziksel olarak orada olan konukları görüp onları duyabildi, hatta etkinliktekilerle sanki gerçekten oradaymış gibi konuşabildi.
ABD merkezli hologram şirketi Portl’un patronu David Nussbaum, “Grainger-Herr’i İsviçre’deki ofisinden Şanghay’a ışınladık. Gerçek zamanlı olarak yapmayı planladıklarını yaptı, diğer yöneticilerle sohbet etti, hatta yeni bir saatin lansmanını dahi yaptı. Sonra onu oradan geri ışınladık” diye açıklıyor.
Geçen yıl Mart ayında Covid pandemisi, ülkelerarası seyahatleri neredeyse durma noktasına getirdi ve hologram kullanımına olan ilgi de arttı. Böylece hologram, bir insanın ışık teknolojisi ile üç boyutlu olarak yansıtılmasını sağlayarak, gerçek yaşamdakine daha yakın, duyuları daha çok harekete geçiren bir deneyim olması ile, görüntülü konuşma uygulamalarına bir alternatif olarak öne çıktı.
Los Angeles merkezli Portl, hologram teknolojisi üreten şirketlerin başında geliyor.
Hologram teknolojisi için, cam ile çevrelenmiş ve bilgisayar teknolojisi ile çalışan 2.5 metre uzunluğundaki kabinler kullanılıyor. Şirket patronu Nussbaum, ‘ışınlanan’ kişinin gerçek yaşamdaki boyutları ile göründüğü bu kabinleri “yeterince hızlandıramadıklarını” söylüyor.
Kabinlere yerleştirilen hoparlörler sayesinde hologram’ın ‘sesi’ de izleyenler tarafından duyulabiliyor. Kamera ve mikrofon sayesinde de hologramı kullanan kişi, ışınlandığı kabinin karşısında duran başka insanları görüp duyabiliyor.
Portl’un bir uygulama tarafından kontrol edilen yazılım sistemi sayesinde hologram kullanıcısı, kabin yerleştirilmiş yer neresi olursa olsun internet üzerinden oraya bağlanabiliyor. Üstelik aynı anda birden fazla bağlantı yapmak da mümkün.
Hologram görüntüde neredeyse hiç gecikme olmadığını söyleyen Nussbaum, “Eğer hologramın önünde bir cam olmasaydı, o insanın gerçekten karşınızda durduğuna inanabilirdiniz. Eğer camın üzerinde hiç ışık yoksa ve yansıdığını görmüyorsanız, o insan sanki gerçekten oradaymış gibi düşünüyorsunuz” diyor.
Netflix ve T-Mobile gibi şirketler tarafından kullanılan Portl sistemi, daha çok kurumsal müşterileri hedefliyor.
Hologram kabinlerinin her biri 60 bin dolardan başlıyor ancak şirket, çok daha uygun bir fiyata kabinlerin kiralanabileceğini belirtiyor.
Nussbaum’a göre, birkaç yıl içinde hologram teknolojisi “ofisler arası iletişimde düzenli olarak kullanılan” bir araç olacak.
Öte yandan Microsoft şirketi de HoloLens 2 adını verdiği sanal gerçeklik gözlükleri aracılığıyla hologram iletişim teknolojisini müşterilerine sunuyor.
Her biri 3 bin 500 dolar olan bu gözlükler, Portl sistemine göre çok daha ucuz ancak üç boyutlu hologramlar, Portl’ın sisteminden farklı olarak gerçek gibi görünen hologramlara benzemiyor.
İki ya da daha fazla sanal gerçeklik gözlüğü ile kullanıcılar birbirlerini aradıklarında, kullanıcıları temsil eden ve çizgi film formatındaki simge görüntüler sanki aynı odadalarmış gibi görünüyor.
Microsoft’ta bu alanda çalışan birimin direktörü olan Greg Sullivan, “Sanki fiziksel olarak aynı mekandalar gibi görünüyor ve sanal bir masanın etrafında bir araya gelip beraber çalışabiliyorlar” sözleriyle bu teknolojiyi açıklıyor.
Kendisi de kurumsal müşterileri hedefine alan Alman Thyssenkrupp şirketi, hologram teknolojisini pratiğe geçiren kurumlardan biri.
Dünyanın en büyük asansör ve yürüyen merdiven üreticilerinden olan Thyssenkrupp, eskiden gerekli tamir işlemleri için dünyanın dört bir yanına çalışanlarını yolluyordu. Artık bu çalışanlar Microsoft’un HoloLens 2 sanal gerçeklik gözlüklerini kullanarak, hologram teknolojisi ile bir yerdeki teknik ekibin yanına ‘ışınlanıyor’ ve onlara yapmaları gerekenleri göstererek anlatıyor.
Japon havayolu şirketi Japan Airlines da uçak mürettebatı ve motor makinistlerini eğitmek için bu teknolojiyi kullanıyor.
San Diego merkezli Ikin gibi bazı hologram şirketleri ise tüketici pazarını hedefine alıyor.
Ikin, cep telefonuna yerleştirilen ve biri ile havaya yansıtılan şeffaf üç boyutlu hologram üzerinden görüntülü sohbet etmenizi sağlayan cihazını, önümüzdeki yıl piyasaya sürmeye hazırlanıyor.
Standford Üniversitesi’nden bilgisayar bilimi ve elektrik mühendisliği profesörü Gordon Wetzstein, hologramların görüntülü konuşma teknolojisine göre “daha etkin bir iletişim yolu” olduğunu kaydediyor.
Wetzstein, hologramlarla göz teması yaratmanın ve kimin kime baktığı gibi iletişime dair incelikli ipuçlarını yakalamanın mümkün olduğuna dikkat çekiyor.
Öte yandan Wetzstein, gerçeğe fazla benzerlerse hologramları gerçek insanla ayırt etmenin imkansız hale gelebileceği uyarısında bulunuyor. Wetzstein, “Eğer gerçek hayatta algıladığınıza git gide daha çok yaklaşan dijital ve sentetik deneyimler yaratabiliyorsanız, manipülasyona daha açık hale gelirsiniz” diye vurguluyor.
Daha önce Skype ve Tesla’nın ilk yatırımcıları arasında yer almış olan Tim Draper, bu defa Portl teknolojisinin ilk yatırımcıları arasında.
Portl’un patronu Nussmaum, hologram teknolojisinin “5 yıl içinde” bilinen görüntülü konuşma araçlarının yerini alacağından emin olduğunu söylüyor.
Hologramların alışveriş merkezlerinde ya da şirket lobilerinde karşılaştığımız dijital danışma ekranlarının yerini alacağı öngörüsünde bulunan Nussbaum, “Artık şirketlerin canlı ya da kayıtlı içeriklerini sunmasının yeni yolu, hologram olacak” diyor.