RadyOrjinal
Türkiye'nin En Orjinal Radyosu RadyOrjinal

Ünlü düşünür Max Weber, 158 yıl önce bugün dünyaya geldi

Max Weber, 21 Nisan 1864 doğumlu Alman düşünür, sosyolog ve ekonomi politik uzmanı olarak tarihe geçti. Aynı zamanda modern antipozitivistik …

Max Weber, 21 Nisan 1864 doğumlu Alman düşünür, sosyolog ve ekonomi politik uzmanı olarak tarihe geçti. Aynı zamanda modern antipozitivistik sosyoloji incelemesinin öncüsü olduğu düşünülüyor. Sosyolojiyi metodolojik olgunluğa eriştiren Weber, 14 Haziran 1920 tarihinde ise hayatını kaybetti. 

Weber, siyaset sosyolojisi ve eğitim sosyolojisi alanında yaptığı araştırmalarıyla da tanındı. Marx’ın sınıf temelli çözümlemelerinin yerine statü kavramını getirdi ayrıca bürokrasi üzerine de çalışmalar yaptı.

İşte ünlü düşünürün tüm yaşam öyküsü…

Weber, Almanya’nın Erfurt kentinde doğdu. Sir Max Weber’in yedi çocuğunun en büyüğü olarak dünyaya geldi. Babası seçkin bir liberal politikacı, annesi Helene Fallenstein ise ılımlı bir Protestandı. Sir Weber politikanın içinde bir figürdü ve aile hayatına da bunu yansıttı, Weber’lerin salonunda birçok entelektüel ve siyasi figür ağırlanırdı.  Genç Weber ve daha sonra kendisi gibi bir sosyolog ve ekonomist olan kardeşi Alfred, böyle bir entelektüel ortamda büyüdü. 1876’da, Weber henüz 12 yaşındayken, ailesine Noel hediyesi olarak iki tarihi metin kaleme aldı: “Alman Tarihi Hakkında, İmparator ve Papa’ya Özel Atıflarla” ve “Konstantin’den Kavimler Göçüne, Roma İmparatorluğu”. 14 yaşına geldiğinde Homer, Virgil, Cicero ve Livy atıflı makaleler yazıyor ve henüz üniversiteye girmeden evvel Goethe, Spinoza, Kant ve Schopenhauer’u genişçe biliyordu. Weber’in üniversite çağında sosyal bilimler alanında uzmanlaşmak isteyeceği açıkça belliydi. 1882’de Heidelberg Üniversitesi’ne Hukuk öğrencisi olarak girdi. Hukuk dersleriyle birlikte, ekonomi, Ortaçağ Tarihi ve teoloji derslerine de katıldı. Aralıklarla, Strasbourg’da Alman Ordusuna hizmet verdi.

1884 Sonbaharında, babasının evine, Berlin Üniversitesi’nde çalışmak için döndü. Sonraki 8 yıl boyunca, sadece bir dönem Göttingen Üniversitesi ve kısa dönem askerlik için evinden ayrıldı. Baba evindeyken, stajyer avukat oldu ve nihayetinde Berlin Üniversitesi’ne doçent olarak girdi. Meslek birliğinin sınavını kazandı. 1880’ler boyunca tarih dersleri almaya devam etti. 1889 yılında “Ortaçağ İşletme Organizasyonları Tarihi” isimli doktora tezini verdi. İki yıl sonra “Roma Tarım Tarihi ve Roma Tarım Tarihinin Özel ve Halk Hukukundaki Önemi” adlı makalesini tamamladı. Böylece, Weber’in profesör olması için önünde bir engel kalmadı.

Doktora tezi sonrasında, Weber’in ilgisi çağının sosyal politikalarına kaydı. 1888’de “Verein für Sozialpolitik”e katıldı. Bu birlik, tarihçi ekole bağlı Alman ekonomistlerin kurduğu yeni bir meslek örgütüydü. Orada, sosyal problemlerin birçoğunun ekonomi ile çözümlenebildiğini gösterdi ve ekonomik problemleri çözümlemede istatistik yöntemleri kullanmaya öncelik etti. Siyasete ilgisi devam ediyordu ve sol görüşlü Protestan Sosyal Kongresi’ne katıldı. 1890, “Verein” Polonya Sorunu “Ostflucht” diye bilinen, yabancı çiftçilerin Doğu Almanya’ya girişleri ve yerli çiftçilerin ise hızla sanayileşen Alman şehirlerine göç etmelerini üzerine bir araştırma programı açtı. Bu araştırmanın bir kısmını yürüten Weber, araştırmanın sonuç raporunu da kaleme aldı. Bu sonuç raporu, muhteşem bir ampirik çalışma olarak övüldü ve Weber’in tarım ekonomisi dalındaki uzmanlığını perçinledi.

1893’te, kuzeni ve geleceğin feminist yazarı olan Marianne Schnitger ile evlendi. Schnitger, Weber’in ölümünden sonra, onun gazete makalelerini toplayıp kitaplaştıran kişi oldu. Çift 1894’te Weber’in Freiburg Üniversitesi’ne Ekonomi Profesörü olarak atanması üzerine, Freiburg’a gitti. Bundan iki yıl sonra, aynı görevle Heidelberg Üniversitesi atandı. 1 yıl sonra, oğluyla sert bir anlaşmazlığa düşmelerinden iki ay sonra baba Weber vefat etti. Bu olayın ardından, Weber artan uyku problemleri ve sinirlilikle baş edemez oldu. Bu durum, Weber’in profesörlük görevini sürdürmesini zorlaştırdı,  daha az ders vermesine neden oldu ve 1899’da son dersini verdi. 1900’de eşiyle birlikte İtalya’ya gidip 1902’ye dek Heidelberg’e dönmedi. 1890’lardaki engin üretkenliğinden sonra, 1898’den 1902 sonlarına kadar tek bir sayfa bile yazmadı ve nihayetinde 1903’te profesörlükten istifa etti.  Bu sorumluluktan kurtulunca, “Archives for Social Science and Social Welfare”den gelen ortak editörlük teklifini, meslektaşları Edgar Jaffe ve Werner Sombart’la birlikte kabul etti. 1904’te, bazı makalelerini bu dergide basmaya başladı, “Kapitalizmin Ruhu ve Protestan Ahlak” (Die protestantische Ethik und der Geist des Kapitalismus) da bunlardan en dikkate değer ve ünlü olanıydı. Bu çalışması, daha sonraki, ekonomik sistemleri kültür ve dinle temellendirmek düşününe temel oluşturdu. Bu çalışması aynı zamanda, o hayattayken kitap olarak basılan tek eseri oldu. Yine o yıl, ABD’ye gitti ve Congress of Arts and Sciences’da World’s Fair (Louisiana Purchase Exposition)’a atıldı. 

Bu başarılarına rağmen Weber, sürekli hocalığa devam edemeyeceğini düşünüyor, sadece özel dersler veriyordu, geçimini de kısmen bu yolla büyük ölçüde ise kendisine 1907’de kalan mirasla sağlıyordu. 1912’de Weber, sosyal demokratlar ve liberalleri birleştirerek bir sol parti kurmayı denedi. Bu girişim, liberallerin, sosyal demokratlardan devrim yapabilecekleri endişesiyle uzak durmaları sonucunda başarısızlıkla sonuçlandı.

I. Dünya Savaşı sırasında, Heidelberg’deki bir askeri hastanede müdürlük yaptı. 1915 ve 1916’da, savaş sonrasında Belçika ve Polonya’daki Alman üstünlüğünün sürdürülmesi için görevlendirilen komisyonda görev aldı. Savaş sırasında Weber’in Alman İmparatorluğu’nun genişlemesine dair görüşleri gibi, savaş hakkındaki görüşleri de değişti. 1918’de Heidelberg’deki “İşçi ve Asker Konseyi”ne katıldı. Yine aynı yıl, Versay Anlaşması’na katılan Alman Ateşkes Komisyonu’na danışmanlık yaptı ve “Weimar Anayasası komisyonuna üye olarak atandı. Özellikle 48. madde’nin bu anayasada da yer almasını sağladı. Bu madde daha sonra “Hitler” tarafından, muhaliflerini susturmak ve diktatörlüğünü kurmak için kullanıldı. Weber’in Alman politikasına yaptığı katkılar halen tartışılıyor.

Weber, önce Viyana Üniversitesi’nde, 1919’da ise Münih Üniversitesi’nde ders vermeye yeniden başladı. Münih’te Almanya’nın ilk sosyoloji enstitüsünü kurdu ve başına getirildi ancak sosyoloji bölümü için yeterli personel bulunamadı. 1919 ve 1920’de Weber, sağcıların kışkırtmaları ile siyasetten ayrıldı. Birçok meslektaşı ve öğrencisi, 1918 ve 1919’daki Alman Devrimi boyunca solcuların davranışları ve konuşmaları hakkındaki görüşlerini protesto ettiler. Bazı sağcı öğrenciler ise evinin önünde protesto gösterileri yaptı.

Weber, 14 Haziran 1920’de ispanyol gribi nedeniyle zatürreye yakalanıp hayatını kaybetti.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Yorum Notunuzu Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku