Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Muhalefete sesleniyorum, ben size Memleket Partisi adına söz veriyorum. Biz olamazsak birinci ya da ikinci, siz olursanız, ben söz veriyorum destekleyeceğiz sizi. Peki siz söz veriyor musunuz, beni destekleyecek misiniz?” dedi.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin Bursa Yıldırım İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği iftar programında iktidara yüklendi.
“KULLANDIĞIMIZ SU TORUNLARIMIZIN”
Konuşmasında öncelikle su problemine dikkat çeken İnce, “Su fakiri bir ülke olacağız. Bugün yeraltında ki suyun yüzde 85’ini kullandık. Bu yeraltındaki su bizim değil, torunlarımızın. Bugün oy verirken, yeraltındaki suyu kullanırken, unutma ki çocuğunun suyunu kullanıyorsun. Sen bugün rahat edeceksin ama torunun yarın zahmet çekecek” dedi.
“KENDİ KENDİNE YETEN ÜLKE İDİK YAZIK GÜNAH”
İlkokulda okuduğu yıllarda öğretmenlerin, Türkiye kendi kendine yeten yedi ülkeden biri olduğunu söylediklerini hatırlatan İnce, şöyle konuştu;
* Bugün Ukrayna-Rusya savaşta biz gemi yolu gözlüyoruz. Gemi yolu. Ukrayna’dan gemiler yola çıkmış ayçiçek yağı getirecekmiş, kömür verecekmiş, buğday verecekmiş.
* Yazık günah. Dünyada 7 tane ülke var. Buğdayın anavatanı Türkiye. Rusya’dan buğday alan ülke hâline geldik. Ayçiçeğinin bizdeki kadar olan ismi var mı acaba. Ayçiçeği dersin, çiğdem dersin, aydın dersin. Bu kadar ismi olan yiyecek bir bitki bu topraklara ait bize ait. Ama ne yazık ki buna muhtacız. Çünkü çiftçiyi öldürdü bu hükümet. 20 yılda perişan etti.
“ENERJİDE DIŞA BAĞIMLIYIZ”
Enerji konusuna da değinen İnce, “Enerjimizin yüzde 70’inden fazla dışa bağımlıyız. Doğalgaz da yüzde 99 dışa bağımlıyız. Aldığımız taş kömürünün yüzde 45’ini Rusya’dan alıyoruz. Mazot dışarıdan, benzin dışarıdan” diyerek iktidarın dışa bağımlı politikalarına tepki gösterdi.
“ERDOĞAN 20 YILDA HEPİMİZİ FAKİRLİKTE EŞİTLEDİ”
Ekonomideki kötü gidişat için iktidarı hedef alan İnce sözlerine şöyle devam etti:
* Tayyip Erdoğan, 20 yılın sonunda bir şey yaptı. Hepimizi eşitledi. Nasıl eşitledi biliyor musunuz; fakirlikte eşitledi. Ben Türkiye’de Trabzon’a gittiğim de, vatandaş bana başka bir şey söylerdi. Artvin’e gittiğimde başka bir şey söylerdi.
* Erzurum’a gittiğimde başka, Edirne’ye gittiğimde başka, Diyarbakır’a gittiğimde bir şey söylerdi. Şu anda hangi vilayete gidersem gideyim herkes domates, biber, patlıcan, ayçiçek yağı, ekmek, mazot, benzin, hayat pahalılığını söylüyor.
* Uzun yıllar milletvekilliği yapmış birisiyim. Milletvekili emeklisiyim. Küçük çocuğum yok, okuttuğum çocuğum yok, evim kira değil. Asgari ücrette geçinip kirada oturanları düşünemiyorum. Hesap kitap yapıyor herkes.
* Önceden fakirler yapıyordu, şimdi zenginler de yapıyor. Korkuyorlar işini kaybetmekten. Herkes korkuyor. Kimse geçirmiyor. Ama beylerin, keyfi tıkırında. Bin 200 odalı sarayında.
“O SİZDEN BİRİ DEĞİL ARTIK”
“Sizi 20 yıl öncesine geri döndüreyim” diyen İnce, şunları söyledi:
* “İlk seçildiğimde 38 yaşında milletvekili oldum. Meclis’e yemin etmeye gittik. Genel Başkan’ın odasında oturuyoruz. Erdoğan milletvekili olmadı o zaman. Önce Abdullah Gül’dü başbakan. Erdoğan kürsüye çıktı Parti Genel Başkanı olarak. Aynen şöyle dedi, ‘Benim milletvekillerim lojmanda oturmayacak. Satıyoruz lojmanları’ millette alkışladı. Halbuki milletvekili lojmanı bence gerekli bir şey.
* Bir kere tekrar milletvekili seçileceğini bilmiyorsun. Ne kadar kalacağın belli değil. İki milletvekili olan adam ev sahibi ile uğraşır mı. Otursun orada ama parasını da ödesin devlete. ‘Lojmanları satıyorum’ dedi. ‘Ben’ dedi, ‘gidiyorum subay evlerinde bir apartman dairesinde oturacağım’ dedi. Herkes de alkışladı.
“O PAHALI KRAVATLAR TAKIYOR, BEYAZ ÇAY İÇİYOR, SMOOTHİE İÇİYOR”
* Ha evet çok güzel hareketler. Artistik güzel. Şov hareketler. Sonra ne yaptı Erdoğan. Milletvekilleri lojmanlarını satacağım diye yola çıkan adam, kendisine saray yaptırdı, saray. Bir tane mi hayır. İstanbul’a gidiyor Dolma Bahçe Sarayı. Bitlis’e gidiyor Ahlat’taki saray. Marmaris’e gidiyor yazlık saray.
* Eğer ülkeyi yönetenler zenginleşiyorsa o millet fakirleşiyor demektir. Erdoğan, sizin bildiğiniz Erdoğan değil artık. Erdoğan, kenar mahallede büyümüş, imam hatip lisesinde okuyan, bol paça pantolonlar giyen Erdoğan değil artık. O pahalı kravatlar takıyor. Sizin gibi Rize çayı içmiyor, beyaz çay içiyor. O sizin gibi mercimek çorbası içmiyor. Ejder Meyveli Smoothie içiyor. O sizden biri değil artık.
“MUHALEFET SESLENİYORUM, SİZİ DESTEKLEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura gitmesi durumunda, Cumhur İttifakı’nın karşısında olan adayı destekleyeceklerini belirten Muharrem İnce, şöyle konuştu:
* Parlamenter sistem, eski sistemde oy bölmesi olurdu ama biz bu seçime başkanlık sistemiyle gireceğiz. Başkanlık sisteminde oy bölmesi diye bir şey olmaz ki. Birinci turda Erdoğan alıyorsa yapılacak bir şey yok alıyor zaten.
*Alamıyorsa kanun zaten öyle diyor, kim birinci ikinci ise seçime onlar girebilir. Biz diyelim birinci ikinci olamadık, üçüncü beşinci olduk diyelim. Birisi Erdoğan, öbürü kimse onu destekleyeceğiz. Bu kadar basit, neden bölücü oluyormuşuz.
* O zaman ben muhalefete sesleniyorum, ben size Memleket Partisi adına söz veriyorum. Biz olamazsak birinci ya da ikinci, siz olursanız, ben söz veriyorum destekleyeceğiz sizi. Peki siz söz veriyor musunuz, beni destekleyecek misiniz?
“İTTİFAK YAPILABİLİR”
Siyasette ittifakların yapılabileceğine değinen İnce, şu ifadeleri kullandı:
* Oturursun masaya, ‘Bir yılda 10 bin yurt yapacağız, köylüye mazotun on lirasını biz vereceğiz, emeklilere yılda iki maaş ikramiye vereceğiz, ev kadınlarının sigorta primini destekleyeceğiz, yargı düzenini değiştireceğiz, kamu ihale kanunu rekabete açık hale getireceğiz, EYT’lilerin sorununu çözeceğiz’ diye yazarsın. Kaç parti katıldı, 6 mı?
* Herkes imzalar, adayımız Ahmet, Mehmet, Ayşe der, elinde metinde var. O şekilde çıkarsın milletin karşısına. Ben, ‘Sürekli toplanıyorsunuz sonuç yok, o zaman her gittiğiniz evde bir küçük altın bırakın da altın günü yapın’ dedim. O yüzden bana kızıyorlar.